Lezbiyen nedir? Lezbiyen kelimesi, başka bir kadına fiziksel ve/veya duygusal çekim hisseden kadın anlamına gelir. Lezbiyen bir başka deyimle, kadın eşcinsel olarak da tanımlanabilir. Hem kadınlara hem erkeklere çekim hisseden kadınlar genellikle biseksüel kadın olarak nitelendirilerler. Kişinin kendini tanımlaması veya kendine biçtiği cinsel kimlik, davranışlarıyla örtüşmüyor olabilir. Lezbiyenlik bir cinsel yönelimdir, inanılanın aksine iradi bir "tercih" değildir ve bu nedenle değiştirilemediği kabul edilir. "Lezbiyen" kelimesinin Sappho'nun yaşadığı adanın ismi olan "Lesbos" kelimesinden geldiği varsayılır. Kadınlar arası aşka değinen bilinen en eski yazılı kaynaklar Antik Yunan'a dayanmaktadır. Lesvos (Midilli) adasında yaşayan Sappho başka kadınlara yönelik cinsel çekimini açıkça ortaya koyan şiirler yazmıştır. Buna karşın, yine bazı antik kaynaklar Sappho'nun erkeklerle de aşk ilişkisi yaşadığını dile getirmektedir. Hatta, Tyreli Maximus Sappho'nun kendi okulundaki kızlarla olan ilişkilerinin platonik olduğunu iddia etmiştir. Modern bilim Antik Yunan'da oğlancılık ile Sappho ve öğrencilerin ilişkisi arasında bir paralellik kurmakta ve her ikinde de pedagojinin rol oynamış olabileceğini önesürmektedir. ilişkilere ilişkin erken dönem yazılı kaynaklara Antik Sparta'da da rastlanmaktadır. Lacedaemonians hakkında yazan Plutarch "...aşk aralarında o kadar hürmet görmektedir ki kızlar aynı zamanda soylu kadınların erotik nesneleri haline gelmiştir." ifadesini kullanmıştır. Antik Çin şiiri ve hikâyelerinde de lezbiyen ilişkilere rastlanmakta, ancak, erkek eşcinselliğine değinen edebi eserlerdeki detaylara yer verilmemektedir. Antropolog Liza Dalby, ağırlıklı olarak kadınların birbirine verdiği erotik şiirlere dayanan araştırmasında, Heian Dönemi Japonya'sında lezbiyen ilişkilerin yaygın olduğunu ve toplumsal açıdan kabul gördüğünü iddia etmektedir. Ortaçağ Arabistan'ında haremlerde kadınlar arası ilişkiler yaşandığına dair duyumlar bulunmaktadır. Haremlerdeki ilişkiler genellikle baskıyla karşılaşmaktadır. Örneğin Peygamber Musa, aşk yaparken yakalanan iki kızın boynunun vurulmasını emretmiştir. Avrupa'da 12. yüzyılda yaşayan yazar Etienne de Fougères, kadınlar üzerine yaptığı araştırma olan "Livre des manières"de (yaklaşık M.S. 1170 yılında yazılmıştır) lezbiyenlerle alay etmiş ve lezbiyenleri horozlar gibi davranmaya çalışan tavuklara benzetmiştir. Etienne de Fougères'in bu yaklaşımı Avrupa'da dönemin önde gelen (hem laik hem de dini) çevrelerinin kadının erkek olmadan düzgün bir cinsellik yaşayamayacağı yönündeki genel kanısını yansıtmaktadır. Cinsellik: Gustave Courbet, Uyku (Sleep) Kadınlar arasındaki cinsel aktivite heteroseksüeller ya da eşcinsel erkekler arasındaki seks kadar çeşitlilik gösterir. Her türlü kişilerarası ilişkide olduğu gibi lezbiyenlikte de cinsel dışavurum ilişkinin kapsamı ile yakından alakalıdır. Kendi cinsi ile ilişkiye giren kadınların bir kısmı kendilerini lezbiyen olarak nitelendirmek yerine biseksüel ya da queer gibi farklı etiketlerle tanımlamayı tercih ederler. Batı ve diğer bazı toplumlarda son dönemde gözlenen kültürel değişiklikler lezbiyenlerin kendi cinselliklerini daha serbestçe ifade etmelerine olanak tanımıştır. Bu durum, kadın cinselliğinin doğası hakkında birçok araştırma yapılmasına yol açmıştır. Örneğin, 2002 yılında ABD Hükümeti tarafından yaptırılan, 2005 yılında yayımlanan "Cinsel Davranış ve Seçilmiş Sağlık Önlemleri: 15-44 Yaşlarındaki Erkekler ve Kadınlar, ABD, 2002" (Sexual Behavior and Selected Health Measures: Men and Women 15-44 Years of Age, United States, 2002) başlıklı araştırma yaşları 15-44 arasında değişen kadınların % 4.4'ünün son 12 aylık dönemde başka bir kadınla cinsel ilişkiye girdiğini ortaya koymaktadır. Üzerinde araştırma yapılan kadınlara "Hiç başka bir kadınla cinsel ilişki yaşadınız mı?" sorusu yöneltildiğinde ise deneklerin % 11'i "Evet" yanıtını vermiştir. Henri de Toulouse-Lautrec, Yatakta (In Bed) Son dönmde, lezbiyen cinselliği üzerine birçok araştırma ve yazın yayımlanmaya başlamıştır. Bu durum kadınların kendi cinsel yaşamları üzerindeki kontrolü, kadın cinsel hazzının yeniden tanımlanması ve negatif cinsel sterotiplere/kanılara ilişkin yanlışların çürütülmesi hususlarında bir takım tartışmalara yol açmıştır. Negatif cinsel sterotip/kanılara ilişkin olarak, seks üzerine araştırmalar yapan Pepper Schwartz tarafından yaratılan ve uzun süreli lezbiyen ilişkilerde cinsel ihtirasın eninde sonunda azalacağını iddia eden lezbiyen yatak ölümü (lesbian bed death) terimi örnek gösterilebilir. Schwartz'ın bu iddiası tüm ilişkilerde zamanla ihtirasın azaldığını dile getiren birçok lezbiyen tarafından reddedilmektedir. Yine birçok lezbiyen bu teze karşı olarak mutlu ve doyurucu seks yaşamları olduğunu beyan etmektedirler. |
Lezbiyen nedir | Lezbiyen arkadaş | Gay | Gay Sohbet | Travesti sitesi | Travesti sohbet