Üye
(60 Puan)
|
bağlanabilmek için bağımsız olmak gerekir:
Üç yıl önce, son kız arkadaşından ayrıldığında, hem kız arkadaşı, hem de kendisi, benzer düşüncelerle karşı karşıya kalmıştı. Günlerce bu çelişkiyi açıklamaya çalıştıysa da, bir sonuca varamamıştı. Nasıl oluyor da biten bir ilişki de her iki taraf da haksızlığa uğrayanın kendisi olduğunu düşünebiliyordu?
Aradığı açıklamayı en nihayet, bir çift martının uçuşuna tanık olduğu bir günde bulmuştu ressam,
Kaldığı evin ilerisinde ki falezlere kurmuştu o gün tuvalini. Tam resme daldığı sırada, yakınından havalanan bir martı denize doğru süzülüşe geçmişti. Hemen ardından, karşı kayalardan bir başka martı da aynı yöne alçalmaya başlamıştı. İkisi de suya çarpmalarına az bir mesafe kala, seri birer manevra yaparak göğe doğru yükselişe geçmiş, adeta kanatlarıyla birbirlerine sarılmış vaziyette, falezlerin seviyesini bir hayli aşana dek yükselişlerini sürdürmüşlerdi.
Bu iki martının uçuşunu izlerken kendince bir çıkarımda bulunmuştu:
BAĞLANABİLMEK İÇİN ÖNCE BAĞIMSIZ OLMAK GEREKİR.
Oysa insanların çoğu, yeni ilişkilere eski bağlarla geliyorlardı. Geçmişten taşıdıkları ister güvensizlik, ister anlaşılamamak, isterse de çevrelerine ördükleri savunma duvarları olsun, her bağ yeni ilişkiyi özgürce yaşamalarını engelliyordu. Daha önceki ilişkilerinde haksızlığa uğradıkları konusunda belki haklıydılar ama, haksızlık edenin Karşı taraf değil de bir türlü bırakamadıkları GEÇMİŞLERİ olduğunu göremiyorlardı.
İşte farklı kayalarda, ayrı ayrı kendine yetebilmeyi gerçekleştirebilmiş bu iki martı, birbirleri için geçmişteki yerlerini terk edebilmiş, sıfır seviyesine inerek benlik bağlarından arınmış, böylece BİR olarak göğe doğru yükselebilmişlerdi.
|