Üye
(6 Puan)
|
Hayatımı koskocaman bir yalana batıran sana ...:
Hayatının içinde yer alacağım düşüncesini bahşederken bana, ismini yazdım beş yaşındaki bir çocuğun oyun tahtasına rengarenk... Bu ne diye sorduğunda hayat demiştim dün gibi hatırlıyorum. Ertesi güne uyanışım diğer günlerden farklıydı... Ben sabahları nemrut uyanırım huysuz somurtkan ama o gün tebessümle uyandım kalktım kahvaltıyı kendi ellerimle hazırladım... Yumurtayı haşlarken 100 e kadar saymak hiç bu kadar zevk vermemişti... Sonra, slow şarkıları rafa kaldırıp ellerimle tempo tutabilecek şarkılar dinledim ... İş yerinde herkese gülücükler hediye ettim ... Günleri yedim... Ve sonra evet sonra o rengarenk yazdığım isminin harfleri teker teker solmaya başladı... Griye çalmaya başladı her biri... Hayat hayale dönüşüyordu büyük bir hızla.. Ellerimin arasından kayıp gidiyordun ve ben hiçbir şey yapamıyordum süslü cümleler kurmaktan başka... Ve gittin... Dudaklarından düşmesini beklediğim o cümleleri parmak uçlarından düşürdün ve ben bizi bitirdim dedin benim fikrimi birkez bile sormadan... Bitirmiştin ve yeni başlangıçlara gebe cümleler doğurmuştun o gece... Bilmiştim... Şunu herzaman merak ettim... Sevildiğini hiç bildin mi ? bunu hiç bilemedim... Rengarenk harflerden hayat diye dillendirdiğim sen... Şimdi bir oyun tahtasında asılı duruyoruz yan(a)yana... İçimden düştü ...
|