Üye
(6 Puan)
|
konuşamadıklarımızdır...:
üşüyorum, seni bırakıp gittiğimden beri üşüyorum. böyle bitsin istememiştim, aslında bitsin bile istememiştim. hiçbir şey tükenmemişti henüz, yaşanmamışlıklar birikmişti yalnızca. sana uzun uzun nedenlerimi anlatmak istemiştim, uzun uzun seni dinlemek ve inan bana seni affetmek istemiştim. ama olmadı kahrım. sen öyle pervasız dururken karşımda sanki tüm o sorunlar hiç varolmamış gibi, söyleyecek söz bulamadım. oysa yol boyu canımı yakan şarkılar eşliğinde cümlelerimi tasarlamıştım... bağıra çağıra, yora yıprata aklamıştım seni zihnimde. ama gördüm ki ne desem boş, ne desem bir örümcek ağına takılıp havada salınacak. sense bir örümcek olup beni esir alacaksın ve hep olduğu gibi ben gidemeyecek kadar özgürüm yalnızca...
ne vakit bana yol gösteren gölgem ardıma düştü bilmiyorum ve şimdi yalanlara ben iz düşüyorum. ardıma aldığım gölgemle geliyorum sana , hatalarla, iftiralarla geliyorum... bu kez yalanlarını ifşa etmeye değil, bildiklerimi hasır altı edip, susarak seni çıldırtmaya geliyorum. aklıyorum seni aşktan ve bu aşkın faili olarak geliyorum...
bahanelerini dinlemek, kendimi değersiz hissetmek istemiyorum oysa içimden muhteşem aşk sohbetleri geçmişti. evet bu son sohbetimizdi... bu yüzden seni gülümseyerek dinledim bütün gece ve sana anlamsız hikayeler anlattım. yol ayrımına gelmeden son kez kahkahalarımızla yer edelim istedim bu perdede. ben ``bu son oyundu``; dedim yalnızca kırık kalbim, sen kabullendin ayrılığı. ben bir savaş açtım ve sen ilk defa yenildin ama sözlerim seni incitirken beni tüketti inan. ben sadece sahneyi terk ettim, evet haklısın seni de terk ettim... üzgünüm kesik bileğim ama bana saldıran bakışlarından sonra ne sana dokunmaya, ne de seni avutmaya cesaretim kaldı.
şimdi başım önümde utancımı unutarak gidiyorum, sana dokunamıyorum, tek bir cümle daha kuramıyorum, öyle kızgınlar ki gözlerine bile bakamıyorum, dert etme yokluğum kokumu sana bırakıp gidiyorum...
ilk ayrılığımız bu kıymetini bilmeliyiz atmayan damarım... ben şimdi haksızca seni tasarlıyorum, seni yalvartmadan en sevdiğin şarkıyı söylüyorum, duymak istediklerimi kendim seslendiriyor, söylemek istediklerimi kendim dillendiriyorum. akla zarar sahneler yazıyorum ve yine oyunlar oynuyorum. bu oyunu bozmakla suçlamıştın ya beni, affet beni son yalanım bu kez seni oyuna dahil etmiyorum...
|