Üye
(104 Puan)
|
Sabah ezanları ayrılığa çağırıyor beni,
Üsküdar vapuruna son binen yolcu olmayı ben seçmiyorum.
Dolmabahçede dolan gözlerim,
Arkandan bir kova su oluyor,
Erken gelesin diye.
İki gözüm iki köprü,
Arabalar mı hızlı akıyor
Yoksa Gözyaşlarım mı?
Beyazıt meydanında mendilimi yitiriyorum;
Yerebatan kuruyor,
Yerebatasıca gurbet,
Beni can evimden vuruyor.
Süleymaniye gibi heybetli oluyorsun bazen,
Ortaköy gibi mağrur,
Kızkulesi gibi yalnız
Ayasofya gibi mahsun olma diye;
Uzatıyorum elimi Yeditepe üstünden,
Elin elime değmeden,
Ayaklarım Haliç´e değiyor,
Sen istanbul oluyorsun,
Ben deniz.
Tam ortasından geçiyorum bu şehrin.
Bir yanım Avrupa,
Diğer yarım Asya,
İki yakamı bir araya getiremiyorum,
Sen ulaşılmaz oluyorsun,
Ben uzlaşılmaz..
Galata kulesinden uzatmanı bekliyorum saçlarını,
Sen prenses oluyorsun;
İstanbul rüyalar şehri.
Sultanahmet meydanına bağlıyorum atımı,
Atım tarih oluyor,
Adın istanbul.
Bir bir ışıkları yanıyor şehrin,
Bir siluet gibi önümde duruyorsun,
Sende beyoğlu gibi beni umursamıyorsun,
Gittikçe istanbul oluyorsun.
Ben,
Fatih´in
Eyyüp Sultan´ın olan
Bu kutlu kentte
Sadece senin olmak istiyorum.
Gittikçe İstanbul oluyorsun,
Gitme öyleyse,
İki İstanbul hasreti,
Fazla bu gönüle...
|