tr en sk zh ru ro pl nl it fr es el de cs
AnaSayfa lezbiyen Haber lezbiyen Makale lezbiyen Seri ilan lezbiyen İtiraf lezbiyen Duvar lezbiyen Magazin lezbiyen Eğlence lezbiyen Astroloji lezbiyen Forum lezbiyen Sohbet  

Foruma hoş geldiniz


KONU [Forumlar] [Konular]
lezce Tarih : 08.12.2009

Üye
(278 Puan)

      Persona 1966:
Persona, Bergman filmografisinin en şaşırtıcı ve en aykırı parçası. Yönetmenin ustalığının ve modern sinemayı etkilemekle kalmayıp onu nasıl büyük ölçüde kendinden çıkardığının en güzel kanıtlarından biri. Sinamotografisinin ustalığını bir yana bırakırsak, buradaki sinema dilinin günümüzdekinden geri kalan yanı yok. Sinematografi de işin içine girdiğinde Bergman fersah fersah öteye gidiyor. Kuralları kim koydu diye merak ediyorsanız işte size Bergman, sinemanın gerçek babası. Örneğin Lynch Mulholland Çıkmaz`ını yazarken bu filmi en az on kez izlemiş olmalıdır. Bir hemşire, konuşmayı reddeden, herhangibir psikolojik rahatsızlığı olmamasına rağmen çevresiyle iletişimi tamamen kesmiş bir aktristin bakımını üstleniyor. İkisi bir yazlıkta birlikte zaman geçirirken, birinin sessizliği nedeniyle açılan kışkırtıcı ve korkutucu kişilik çukuruna diğerinin (hemşirenin) karakteri düşüyor ve kendini en ince detayları ile açık etmeye başlıyor. Ve bir süre sonra hemşirenin kendi karakteri yok olup tamamen aktristin karakteri içinde eriyerek şekil değiştiriyor. (bibi andersson ve liv ullman`ın oyunculukları mükemmel) Sessizliğin gücü, karakter olmak, oynamak, kişilik ve kadın kimliği (John Berger`in Görme Biçimleri`ndeki tezini hatırlamakta fayda var: özellikle kadınların kendilerinden beklenen kimlik ve içlerindeki gerçek kimlik arasındaki bölünmüşlükleri) üzerine bir başyapıt. 1966 yılından sonraki sinemayı en çok etkilemiş ve hatta onu bizzat yaratmış olan filmlerden biri Persona. Ama burada örneğin bir Potempkin Zırhlısı ya da bir Metropolis gibi ancak miras kağıtlarındaki yazı olabilecek, yapacağını yapmış sonra da hükmünü uzun zaman önce kaybetmiş bir anlatı göremezsiniz. Bergman`ın Persona`sı, bugün bile tüm yönetmenlerin hayalini süsleyebilecek ve yapıldığı anda tüm dünyanın önünde eğileceği gerçek sinema anlatısıdır. Yapıldığı yıl bir kesimin takdirini toplamakla birlikte çok büyük bir kesim tarafından da acımasızca eleştirilmişti. Ne var ki sonrasında kuralları koyan filmlerden biri oldu.


Filmi temin etmek için : www.lezbiyenfilmleri.com Sitemize girebilirsiniz.
 
 
 
CEVAPLAR
lezce user 08.12.2009

Üye
(78 Puan)


    Bu film bir baş yapıttır...önünde saygıyla eğiliyorum...bilinçaltının en güzel açığa çıkma şekli... 
lezce user 19.12.2009

Üye
(299 Puan)


    Morrow önerdiğin için oturup izleyeceğim :) 
lezce user 20.12.2009

Üye
(78 Puan)


    Dialektik hal :)..Sinemaseverler izlemeli... 
lezce user 22.12.2009

Üye
(299 Puan)


    2 gün içinde izleyip yorum yapacağım liste kalabalık çook film var izlenmesi gereken çookkkk... 
lezce user 23.12.2009

Üye
(78 Puan)


    evet çok film var ,ama bu film başka benim için.!püff çok sıkıcı` diyen olacaktır.:) 
lezce user 23.12.2009

Üye
(299 Puan)


    diyebilirim :P biraz sessiz bir film sadece... 
lezce user 24.12.2009

Üye
(78 Puan)


    Tıpkı hayatımız gibi., sessizlik çoğu zaman hakim... 
lezce user 27.12.2009

Üye
(299 Puan)


    sonunda izleyebildim. gerçekten çok güzel bir film. izlerken kare kare dahil olup, kalıyorsunuz. sessizlik yoktu bence filmde aksine çok fazla konusuyorlardı. karakterler susarken aklınızdan içinizden geçenler dolduyor herşeyi. yinede herkesin izleyebileceği bir film değil... 
lezce user 27.12.2009

Üye
(299 Puan)


    spoiler! filmden bir bölüm :
``Baş dönmesi ve sürekli açlık, açığa vurulmak için. İçinin görünmesi için... Hatta parçalara ayrılmak, ve belkide tümüyle yok edilmek için. Sesinin her tonu bir yalan, her davranışın bir aldatmaca, her gülümseme aslında yüz ekşitme.İntihar etmek mi? oh, hayır! Bu çok çirkin. Sen yapmazsın. Ama hareket etmeyi reddedebilirsin. Konuşmayı reddedebilirsin. O zaman en azından yalan söylemezsin.Böylece düşünceye dalıp, kendi içine kapanabilirsin. Artık rol yapmaz, herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun. Sen öyle sanırsın. ama gerçek inatçıdır. Saklandığın yer
su geçirmez değildir. Yaşam dışardan sızar içeri. Ve tepki vermek zorunda kalırsın. Hiç kimse de bunun gerçek olup
olmadığını sormaz, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. Bu soruların önemsendiği tek yer tiyatrodur.`` Beni en çok etkileyen sahnelerden biri.
Hatta orada bile fark etmez.
 
lezce user 28.12.2009

Üye
(78 Puan)


    İşte bu sözler üzerine ne denir ki artık...`Gerçekleri red etmek`farkında mı ki çoğu insan gerçeğin??? Müphem(!!!)  
lezce user 28.12.2009

Üye
(299 Puan)


    Tdk - müphem: belirsiz, bulanık, kesin olmayan.  
lezce user 28.12.2009

Üye
(299 Puan)


    herkes kendi gerçeğini yaşıyor, kendine göre. Yaşam dışarıdan sızar içeriye, gerçeklerin farkında oldugu için susmadı mı ki? 
lezce user 28.12.2009

Üye
(78 Puan)


    Susuyorum ben de artık... 
lezce user 28.12.2009

Üye
(299 Puan)


    1-2-3 tıp... 
lezce user 13.10.2010

Üye
(33 Puan)


    otomatik portakal kadar kült bir film evet.Herkes sevmeyebilir de evet.Bu da insanları ayıran noktalardandır ki ``ay hiç kafamı yoramıcam şekerim`` diyen biri zaten kale alıp da izleyip de beğenmemezlik etmesin.yazıktır. 
lezce user 10.05.2011

Üye
(172 Puan)


    Filmi başından sonuna kadar sıkıla bunla üfleye püfleye izledim.
Beğenmedim.TAvsiye etmıyorum korku filmi gibi yani lezbiyen film katogorisine girmesi bile çok saçma geldi.

10 üzerinden 0.
 
lezce user 19.07.2011

Üye
(6 Puan)


    mükemmel bir ingmar bergman filmi.
karakterlerin yer değiştirmesi, çekimler,..
baştan sona bergman kokuyor..
sinemaseverlerin çoktan izlediğini düşündüğüm film.
arşivlik başyapıt.
etkisinden uzun süre kurtulamadım :)
 
lezce user 24.08.2011

Üye
(214 Puan)


    eşcinsel temalı kategorisinde yer almaz, ancak bunun için de asla asla ama eleştirilemez bir film. ismini burada ve daha birçok yerde görüp, izlediğim için şanslı sayıyorum kendimi.

izledikten sonra birkaç dakika falan zihnim bomboş baka kaldım sadece, film hakkında yorum yapmak istedim ama yapamadım. hakkında yazılanları okudum bu nedenle, genel olarak ne anlattığını anlamış olsam da, filmdeki gerçeklik hakkında hala bir fikrim yok.

persona, insanın iç dünyasını anlatan bir film. bir kadının, vicdan azabı çeken bir kadının. sırf bu nedenle bile birçok farklı yorum getirilebilir. herkes farklı yerlerden bakmıştır çünkü.


``Persona, Türkçe karşılığıyla maske, Jung tarafından ortaya atılan, bireyin günlük yaşamdaki ihtiyaçlarıyla ilişkili olan tavrı tanımlar. yani insan iki karakter taşır, birincisi çevresindeki ihtiyaçlara istinaden üstlendiği rol, diğeri ise kendi özbeni... işte burada insan kendi içinde çatışır. bu filmde de anlatılan budur. dram türünü sevmeyenler için yavaş ve çekilmez bir film olabilir ancak sevenler için kaçırılmaması gereklidir. evet bir baş yapıttır.

lost highway`dan mulholland dr.`dan daha kafa yapıcıdır(:

izleyin derim ben de.
 
Sayfalar:  1


 
-----------------------------------------------------
Copyright©2008 - Lezce bir Kodme hizmetidir
-----------------------------------------------------


forum, chat, sohbet, haber, sinema, arkadaş, partner, muhabbet, odaları, odası, kanalı, itiraf, sitesi, siteleri.