Boys Don`t Cry - (Erkekler Ağlamaz) : Nebraska, Falls City`ye yeni gelen Brandon Teena, buradaki insanlar tarafından oldukça sevilir. Kadınlar ona bayılmaktadırlar. Onunla tanışan herkes, bu karizmatik yabancının saflığına tutulmaktadır. Ancak Falls City halkının bu yakın arkadaşının gizlediği bir sır vardır: O aslında insanların sandıkları kişi değildir.
Buradan 75 mil uzakta Lincoln`deyken Brandon Teena kendisini hayatı boyunca rahatsız etmiş olan bir bunalımla yaşamıştır. Pek çok genç gibi hatalar yapar fakat bu hatalar kendisine çok pahalıya paltlar. İstemeden yeni sevgilisi Lana ve onun pervasız arkadaşı John arasındaki sınırı aşınca, Brandon`un gizlediği sır bir vahşetle ortaya çıkar.
Kısa yaşamı boyunca Brandon Teena, ateşli bir aşık, toplum içinde sıkışmış kalmış bir yabancı, dışlanmış bir hayalperest, gözüpek bir hırsız ve vahşice işlenmiş bir suçun kurbanı olmuş trajik bir suçludur.
Not: Aşağıdaki yazı filmin gidişatı ile ilgili önemli bilgiler içermektedir. Filmi izlememişseniz dikkatli olun !!
1993 yılının sonlarına doğru, Nebraskanın güneydoğusundaki Falls City`de bir çiftlik evinde vahşice cinayetler işlenir. İlk başta açıklanması mümkün olmayan acımasız bir cinayet gibi gözüken olay, katillerin ve kurbanın gerçek hikayesinin ortaya çıkmasıyla hiç beklenilmeyen bir şekil alır. Ölenlerden birisi kasabaya kısa bir süre önce gelen fakat kısa süre içinde herkesin (özellikle bayanların) ilgisini kazanan Brandon Teena isimli bir gence aittir. Bu genç kimdir ve böyle bir cinayeti kışkırtacak ne yapmış olabilir.
Ortaya çıkar ki Brandon kendisinin ve etrafındaki insanların olmasını istediği kişi değildir. Kasaba ahalisi, bulunduğu kısa süre içinde bir çok genç kızın kalbini çalmış olan gözüpek delikanlı Brandon Teena`nın aslında Lincoln, Nebraska`dan gelen Teena Brandon isimli bir bayan olduğunu öğrendiklerinde şok olurlar. Teena Brandon kendisini kabul etmeyen bir toplumda sıkışmış kalmış bir yabancıyken, Brandon Teena genç kızların kalplerini çalan neşeli ve büyüleyici birisidir. Polisi, kasaba halkını en fazla şaşırtan şey bir insanın nasıl olup da birbiriyle tamamen zıt iki kişiliği bir arada taşıyıp aslında olmadığı bir cinsiyetle başkalarını etkilemeyi başarmasıdır.
Filmi Temin etmek için UntiLSleeP nicki ile gorusebilirsiniz yada Ayrinti fotograflarini gormek için http://lezbiyenfilm.blogcu.com Adresine girebilirsiniz
CEVAPLAR
lezce user
14.07.2009
Üye (6 Puan)
kadınlardan hoşlandığı için erkek kılığına giren bir kadın ve sonunda herşeyi birbirine karıştırıyor çok acı bir son çok koyuyor herşeyi başardığını düşünürken ve bu kadını Hilary Swank`in oynuyor olması daha bir izlenesi yapıyor bence (
lezce user
16.07.2009
Üye (1 Puan)
gerçek bir olay ayrıca.
lezce user
12.12.2010
Üye (214 Puan)
hillary swank `n kesinlikle oscarı hakederek aldığı filmi. etkileyici ve güzel gerçek bir hikaye. chloe sevigny öyle baygın bakmamalı ve saçlarını kestirmeli ayrıca. duvarların dili olsa iki deki halini mumla aradığımı belirtmeliyim(:
lezce user
10.05.2011
Üye (172 Puan)
Transeksüel bir yaşamın acı sonu.
Duygusal bir fimdi gerçekten.
10 üzerinden 5.
lezce user
22.02.2012
Üye (1 Puan)
İdare eder )
lezce user
12.02.2013
Üye (1 Puan)
Çok güzel bir film 18 yaşındayken izlemiştim sinemada. Benim hayatımın filmlerinden diyebilirim Özellikle filmin soundtracks The Blues eyes in Texas. Bana göre kesinlikle izlenilmesi gerek bir film.
lezce user
28.04.2014
Üye (1 Puan)
For every heart you break you pay the price, but i can`t forget the tears in her green eyes. Eşcinsellik teması üzerine izlediğim ilk filmdi. Lisedeyken bi gece digiturk ün film kanallarında gezinirken görmüştüm, sesini kısıp gizli gizli izlemiştim. Heteroseksüel olan eski sevgilime izletirken konuşmadan içimi döker gibi hissetmiştim. Hala yeri başkadır bende.
lezce user
25.09.2016
Üye (34 Puan)
Hilary Swank ın ilk oscar aldığı film 2. oscarınıda milyon dolarlık bebekteki rolü ile almıştır ne tesadüftür ki ikiside erkeksi roller. (bu işte bi iş var ama hadi hayırlısı bi 3 5 sene sonra ben gay im derse şaşırmayın)