tr en sk zh ru ro pl nl it fr es el de cs
AnaSayfa lezbiyen Haber lezbiyen Makale lezbiyen Seri ilan lezbiyen İtiraf lezbiyen Duvar lezbiyen Magazin lezbiyen Eğlence lezbiyen Astroloji lezbiyen Forum lezbiyen Sohbet  

Foruma hoş geldiniz


KONU [Forumlar] [Konular]
lezce Tarih : 09.08.2013

Üye
(190 Puan)

      Gezi Parkı Olayları:
Arkadaşlar genel olarak ne düşünüyorsunuz ``Gezi Parkı Direnişi`` hakkında?

 
 
 
CEVAPLAR
lezce user 09.08.2013

Üye
(190 Puan)


    Kendi görüşüm: Birkaç gün aktif olarak Taksim`de - Beyoğlunda bulundum olayların patlak verdiği/sürdüğü tarihlerde.

Günlerce uykularım kaçtı insanlara yapılan muameleyi, ilk müdaheleleri izlerken web tv kanallarında. ``Memleket ne hale geldi`` ``Ne kadar başkalaşmışız birbirimizden`` ``Bu kadar mı nefret ediliyor? ``Bu öfke, bu şiddet neyin sonucu?`` gibi pek çok soru döndü durdu aklımda.

İster istemez yaşananlar ETKİ - TEPKİ şeklinde ceryan etti. Gencecik insanlara, yaşlısına, kadınına, çocuğuna gaz sıkıldı, 5 can toprak oldu. Ne için?

Medyanın ne kadar taraflı, ne kadar köle ve ne kadar iktidar yanlısı olduğuna şahit olduk. Medya aynı medya, bugün bu iktidar, dün başka iktidar için aynı tutum içerisindeymiş meğer bunu da gördük...

Utanma veya vicdandan nasibini almamış insan evladının yapacaklarında SINIR olmadığına şahit olduk.

Elinde güç ve para bulunduran her kim olursa, onun borusunun öttüğünü gördük.
Resmen ORMAN KANUNLARINI yaşadığımız bu günlerde büyük balıklar, küçük balıkları böcek gibi gazladı ilaçladı durdu.

Polise soruyorlar; açım, ne yapayım ekmek parası diyor...
Bize soruyorlar; yaşam ve ifade özgürlüğü, en temel haklarımıza tecavüz ediliyor diyoruz...

Ne ara bu kadar düşman olduk biz kendi sınırlarımız içerisinde? Merak ediyor insan; bana gaz sıkan, başkalarını coplarla tekmelerle döven polis neden bu kadar kinlendi kendi insanına?


 
lezce user 10.08.2013

Üye
(96 Puan)


    Başladığında zehirlenmeden ötürü hastahaneye kaldırılmıştım. Sabah 8 den akşam 11 e kadar hastahanedeydim ama evvelinde de hastahaneden çıktıktan sonrada ağladığım konu buydu. Direnişçi! Direnişçinin direnişine saldırı ile DİRENMEK!!!
Hiç biri değilde, artık bu milletin % 30 u (% 50 diye bi yerini yırttığı kısım) nasıl olurda hala, uyur! Nasıl olur bu medya bu kadar şerefsiz olur! Nasıl olur, ATA ayaklar altında olur! Nasıl olur elin rte ı Peygamber olur!!!
 
lezce user 25.09.2013

Üye
(2 Puan)


    Bu başlığa denk gelmem iyi oldu da gerektiğinden bu kadar az ilgi duyulmuş olması da kötü. Bu ülkede ötekileştirilmeye çalışılan herkesin ağacın bir dalında kendine pay bulup direnişte olması güzeldi. Sonuçlara baktığımızda hiçbir şey elde edilememiş gibi görünse de aslında bir çok getirimiz oldu. En başta korkmamayı, mücadele etmenin her ne olacaksa olsun ne kadar gerekli olduğunu öğrendi hani şu ``bu gençlikten bir şey olmaz`` denilen gençlik. Bu bile güzel. İktidarlar, uyuyor denilen halkın birden uyanabileceğini ve hatta ayrıştırdıklarını sandıkları halkın bir yumruk olup şöyle en güzelinden okkalı bir yumruk atabileceğini de görmüş oldular. İyi oldu. Bunun yanı sıra televizyon denilen makinenin kapitalizmin bir kolu olduğunu da anlamış oldular. İyi oldu çok da hoş oldu. Notiş: Direniş hala devam etmekte  
lezce user 26.09.2013

Üye
(200 Puan)


    Başlangıcından, yaşanan olaylardan, sürecin ilerleyişinden, evrildiği durumdan, oluşan forumlardan, ölüm ve yaralanmalardan, etkilediği büyük kesimden az etkilediği küçük kesimden, gurur duyulacak yanlarından üzücü yaralayıcı geri dönüşlerden, siyasetin yüzsüzlüğünden, isyanın artık gerekliliğinden, zincirleme olaylardan ve tepkilerden, tüm bunların büyük tablodaki yerinden ve bire bir yaşanan deneyimlerinden tutalımda aklımıza gelebilecek her ayrıntısında konuşulabilecek, tartışılabilecek o kadar çok şey var ki belkide bu yüzden bu konuya cevap yazmak o kadar zor-ilgisizlik olmasından ziyade bir kaç paragrafta dahi anlatmanın zor olmasından kaynaklanıyor sanırım cevapsızlık.

- Kimyasal silah kullanımının ve orantısız şiddetin ne kadar insanlık dışı olduğundan mı bahsedelim?

-Günlerce başından ayrılmadığımız cadırlarımızda uzun süredir görmediğimiz hissetmediğimiz insanlığı ve insani paylaşımları nasılda dolu dolu yaşadık, bir birinden farklı o kadar yüz ne kadarda güzel bakıyordu bunları mı anlatalım?

-Avrupa ve Amerika`da sabah, öğle, akşam Gezi Parkı Olayları verilirken insanlar Türkiye görmekden bıkmışken, ulusal medyamızın günlerce hiç birşey yazmadan göstermeden üç maymunu oynamasının ne kadar alçakca olduğunu vurgulayıp bir yandanda böylelikle büyük bir çoğunluğun medyaya güvenemeyeceğinin farkına varıp kendi haberini gündemini internet ve sosyal medya aracılığıyla fakat sorgulayarak araması gerektiği bilincine varmasına sevindiğimizi mi anlatalım?

- Ayaklanma, isyan ve direnişlerde işin fiziki kararlılığı ve boyutu her ne kadar büyük olursa olsun sonuçları hukuksal anlamda aranıp tartışılmadığıve TAKİP EDİLMEDİĞİ sürece anlık alevlenmeler dışında kayda değer bir sonuç ilerleme yaşanamayacağını hatırlayıp bundan bir kaç yıl sonrada bu olayların davalarının sürüyor olacağını belirtip yeterli ilgi ve desteği birbirimize o zamanda sağlayacağımızı mı umalım?

- Olayların deyimi yerindeyse savaş alanı ( cop, dayak gaz, basınçlı su, kimyasal yakıcı madde, barikatlar, yangınlar, plastik mermiler vs) halinde geçtiği anlar dışında ( çünkü o anlarda nerede, kiminle ve kim olduğunuzun bir önemi kalmıyor sadece kaçıyor yaralanmamaya çalışıyor ve etrafınızda kimi görüyorsanız elinden tutup yardımlaşmaya çalışıyorsunuz insani iç güdüleriniz devrede oluyor)o büyük direnişçi kitlenin kendi içinde kendini hala ne kadar kırabiliyor olduğunu mu eleştirelim? Ulusalcılar ``Mustafa Kemal`in askerleriyiz`` sloganı atarken kürt direnişçinin uzaklaştığını,belli bir Kürt kesim bayrak açıp var olan kitleden faydalanıp işi daha çok kendi ideolojik çatışmasına vurmaya çalıştığında haliyle pek çok kişinin rahatsız olduğunu, sloganlarda ``o.ç, ibne`` gibi kelimeler geçerken sex işçilerinin ve lgbti li bireylerin ne kadar hayal kırıkllığına uğradığını ve ezildiğini mi tartışalım? Örnekler arttırılabilir.

- Hukukcuların, sağlıkcıların, memurların,yazarların,medyanın sanatçıların, hedef gösterilerek alenen tehdit edilebiliyor olmalarına, evlerin bu kadar rahat basılabiliyor olmasına, sosyal medyada beyan edilen fikirler ya da yazılan cümleler yüzünden hala gencecik insanların içerde oluşuna ne kadar hayretle baktığımızı ve ne kadar ürkütü olduğunu mu konuşalım?

- ÖLEN insanlar, yaralananlar, bir yerlerini ve bir kimselerini kaybedenler, bunları nasıl konuşalım?

- Yüzde ellilik kesim(oranıda ayrı bir tartışma konusu) kazlıçeşmeden çıktığında neyden bahsediyorlardı, ne diyorlar, ne düşünüyorlar, ne kadar düşünebiliyorlar, neden anlamıyorlar, neden anlatamıyoruz ve anlasalar ve anlatsakda neden duruşları değişmiyor ve tek bir güç hatta kişi etrafında toplanıyorlar bunu mu tartışalım? Ki sosyal açıdan incelersek cevaplarda buluruz. Yoksa ``hüülooğğğ`` diyen teyzeye saatlerce gülüp ister istemez belli bir kitleyi aşağılamış olmanın verdiği insani yetmezliği içimizde ne kadar hissettiğimiz ve güç dengeleri farklı olsaydı acaba zulmü yapan kitleye bizde zulm edermiydik nefret duyarmıydık baskılar mıydık soru ve sorgularınında alt yapıda işlenip işlenemeyeceğini mi tartışalım?

-Bu olayların ister istemez büyük bir kitlede dünya gündemine karşı merak uyandırdığını, artık insanların dünyaya daha ilgili olduğunu, pasif direnişin ne olduğunu, nelere çevrilebileceğini, iyi sonuçlar verebilir mi kötü ne olur, başarısı nasıl sağlanır dünyada ne olmuştu ne olacak sorularını getirdiğini,bir Mısır`ı orada ne olmuştu, nasıl başlamıştı, neye dönüştü ve ne oluyor, bir İspanya`yı sol meydanında neler olmuştu olaylar üniversitelere nasıl sıçramıştı, ne kadar sürmüştü, nasıl sonuçlandı sorularını ve araştırmalarını sağladığını mı konuşalım?

- Olaylar sırasında direnişte duruşu olan ve olmayan siyasi partileri ve millet vekillerini mi tartışalım?

- Yaratıcılık ortaya çıktı bu direnişte resmen dedirten slogan, eser ve çalışmalara bakıp biraz rahatlayıp dinlenelim mi?

- LGBT açısından bu direnişin ne kadar olumlu etkileri olacağını, bu seneki onur yürüyüşünün neden ve nasıl bu kadar renkli, kalabalık olabildiğinin; LGBT bireylerin direniş boyunca mert, dirençli, yardım sever, anlayışlı ,herkese her şeye koşan, sistemli çalışan ve durum en sıcak haldeykende en çatışmasız haldeykende alanları asla terk etmeyip en ön safhalarda yer alan bir grup olarak herkesin gönlünde yer etmiş olmasınından kaynaklandığından mı bahsedelim?

- Son dört aydır Türkiye`de ``ağaç, park, biber, kapsül, faşist, iktidar, çapulcu,fıskiye, göz, gaz, barikat, limon, süt, şirin baba, polis`` gibi kelimeler konuşma içinde geçtiğinde herkesin aklından bir saniyeleğine bu olayların geçiyor olmasının aslında ne kadar büyük bir sosyal etki olduğundan mı bahsedelim yoksa belkide bundan önce çok daha az kişilerin bildiği `` Halk Tv, RedHack,ÇARŞI,..gençlik kolları, Toma, Akrep, Antikapitalist müslümanlar`` gibi kuruluş,oluşum ve araçları artık herkesin biliyor olmasından mı bahsedelim?

- Bölge bölge getirileri götürüleri göz önünde bulundurusak,örneğin Taksim; burada bir süredir devam eden tarla başı dönüşüm projesi olduğundan bu proje yüzünden bir çok işletmenin ruhsatlarının iptal edilip kapatılıp yerine kar amaçlı rezidans gibi (fakat tek bir elde toplanacak) yerlerin yapılması hedeflendiğinden, 1 ay oldukca aktif sürmüş olan direnişin Taksim esnafını ağlattığından ve bazı yerlerin haliyle batıp kapattığından bununda zaten oraları almaya uğraşan bir takım inşaat güçlerinin ekmeğine yağ sürmüş olduğundan mı bahsedelim?

- Olaylar süresince başımızı, aklımızı, kalbimizi başka yerde hissedemiyorken geçen yasaları mı tartışalım? Yoksa her ne kadar çok tepkiler vermiş olsakda artık polis şiddetini, gücünü,dayağını, yaptırımını olağan karşılayabiliyor oluşumuzun (çünkü var, oldu, alıştık, insan psikolojisi)ne kadar korkunç olduğundan, yeni düzenlemelerle yurt ve üniversitelerde artık yavaş yavaş güvenliklerin yerine polis memurlarının duracak olmasından mı bahsedelim?

- Forumlar var birde. Çok aktif ya da hedef-amaç-yol doğrultusunda ilerlemesede, çeşitli yerlerde hergün toplanan, okumalar, konuşmalar,film gösterimleri, tartışmalar yapan mahalleli gruplar var.Bunlardan ve her geçen gün değişen içeriklerinden de bahsedebiliriz.

- ``İnsan insana kıyar mı?`` sorusuna bir kez daha tokat gibi sert bir cevap almış olduğumuzdan bahsedip, tartışılabilecek, düşünülebilecek, konuşulabilecek çok şey var daha deyip fazlasıyla uzattığım yazıyı bitiriyorum.
 
lezce user 26.09.2013

Üye
(190 Puan)


    chandra çok geçmiş olsun. Bir kaç arkadaşım da gaza maruz kalıp günlerce öksürdü (gerçekten de günlerce; akciğerlerine nasıl bir tahribat yaptıysa artık. Ben, ne yazık ki diyorum, gaza maruz kalmadım. Sadece ucundan denk geldim. Sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum açıkçası.

ntrrr haklısın hala direniş devam ediyor. Şu sıralar ODTÜ gündemden itinayla düşürülmeye çalışılıyor. Oradaki öğrencileri cesaretlerinden ötürü tebrik ediyorum.

lostin`in değindiği güzel bir noktaya ben de kendi açımdan değinmeden geçemyeceğim. >>>>>
``LGBT açısından bu direnişin ne kadar olumlu etkileri olacağını, bu seneki onur yürüyüşünün neden ve nasıl bu kadar renkli, kalabalık olabildiğinin; LGBT bireylerin direniş boyunca mert, dirençli, yardım sever, anlayışlı ,herkese her şeye koşan, sistemli çalışan ve durum en sıcak haldeykende en çatışmasız haldeykende alanları asla terk etmeyip en ön safhalarda yer alan bir grup olarak herkesin gönlünde yer etmiş olmasınından kaynaklandığından mı bahsedelim?``
Gezi Parkında ki çadırları, genel olarak sürekli direniş boyunca aktif oluşları, dışlanmışlığa aldırmadan, doğru olanı, insanlığı hedef belirleyerek göze çarpan LGBT üyelerini kutluyorum. Eminim bazı tabuları, ön yargıları yıktılar. Bu hepimiz için muhteşem bir gelişme.
 
Sayfalar:  1


 
-----------------------------------------------------
Copyright©2008 - Lezce bir Kodme hizmetidir
-----------------------------------------------------


forum, chat, sohbet, haber, sinema, arkadaş, partner, muhabbet, odaları, odası, kanalı, itiraf, sitesi, siteleri.