Gerçekten aşık mı oluyoruz yoksa boşluk mu dolduruyoruz?: Her şeyi bilecek ya da her şeyden ders çıkaracak kadar uzun yaşamadım. Ancak herkes gibi benim de kendi deneyimlerim ve çıkardığım dersler var.
Etrafımı çok gözlemliyorum ve insanların ilişkilerini yaşayış şekillerine bakıyorum. Bence çoğu insan birbirini sevmiyor. Bir anda gelişen aşk hikayeleri ya da bir kavgayla biten ilişkiler. Kıskanç sevgili masalları, saçma sapan tripler, yüzeysel ve maddiyata dayalı zorunlu birliktelikler, asık suratlar, kinayeler vesaire vesaire. Etrafımda ya ben mutlu çift göremiyorum ya da gerçekten mutlu çok az çift var.
İnsanlarda fark ettiğim bir şey var. Biz gerçekten aşık olduğumuz, birlikte bir şeyler paylaşabildiğimiz, birbirimizi desteklediğimiz ve yanımızda olacağını bildiğimiz insanlara mı aşık oluyoruz? Yoksa modern zamanların yarattığı o boşluk ve yalnızlık hissini gidermek için yatağımızı, elimizi ya da kolumuzu dolduracak bir beden mi arıyoruz?
Ben ikincisinin daha olası olduğunu düşünüyorum. İnsanlar gerçekten anlaştığı, birbirlerinin iliğini kemiğini görebildiği için değil, biraz da toplumsal baskı (medya, aile, arkadaş çevresi) sonucunda birileriyle birlikte olma zorunluluğu hissediyor gibime geliyor. Bir boşluk doldurma çabası görüyorum ben ve anlam veremiyorum buna.
Siz ne düşünüyorsunuz?
CEVAPLAR
lezce user
25.03.2015
Üye (190 Puan)
@bulut42 edep, tevazu, tevekkul... birbirinden agir birbirinden zor haller. Ben`den gecebilmek, gundelik dertleri gecip maneviyata yol almak , pismeye calismak hele su memlekette su sartlar altinda oyle zor oyle uzak ki. Gonul isterdi cikayim yollara, okuyayim ogreneyim baska gonullerden hayati seyir eyleyeyim de haha iste olmuyor :) ben kendi nefsime terbiye veremedim, bilemedim.
yine de tesekkurler benim bir o doneme yolculuk etmeme vesile oldun
lezce user
25.03.2015
Üye (286 Puan)
Ve bu doğrultuda ne eksiği varsa ilişkisinde de onu arar, gider onu bulur ona aşık olur. Aslında kendinde olmayanı başkasından almaktır aşk. Bu da herkesin aşkını birbirinden, hatta herkesin aşık olduğu kişiyi de birbirinden ayıran noktadır.
Ve ne kadar duyu ve duygularını geliştirirsen o oranda da ihtiyacın artar. İnsanın bilebildiği kadardır aşk, yüreğinin alabildiği, ama aklınında erdiği. O yüzden küçük bir çocuğun aşkıyla, bir yetişkinin ki farklıdırya...
lezce user
25.03.2015
Üye (190 Puan)
iste tam da bunu dedim ben de ilk yazimda. Bosluk doldurmak belki kimisi icin olumsuz bir cagrisim yaparken, bazisi icin de aslinda askin kendisidir.
icindeki o eksikligi boslugu tam da o bosluga uyan varlikla doldurur. bos bir kabin suyu almasi gibi gibi...
Dolayisiyla Purely`nin sorusundan ziyade askin taniminin goreceliliginden oturu bir kisi icindeki bosluklarin tanimi ve kisinin aska yaklasimini ogrenmeyi tercih edebilirim.
lezce user
25.03.2015
Üye (286 Puan)
Hobaaaa:) Konu boyut değiştirdi bildiğin evrimleşiyor :) Konu soruyu, cevap başka bir konuyu açıyor :)
Purely sorusunu aşkla boşluğu ayırarak değil aşk ile diğer ilişkileri kıyaslayarak cevaplayabiliriz belkide.
lezce user
25.03.2015
Üye (29 Puan)
Bu yazılar hiç görülmemiş, duyulmamış bir kadına yazıldı .
Belki de yalandı . Hala kim olduğunu bilmiyorum ama bildiğim tek şey hissettiklerim .
Aşk kavramı hissayattı en büyük boşlukları bile dolduruyor .
Önemli olan aşkı en derinde hissetmek ...
Ama korkunç bir yan etkisi var , yalnızlık :)
lezce user
25.03.2015
Üye (190 Puan)
Enteresan, ilgi çekici bir hikaye var sanki derindenizz`de.
başlık epey dallanıp budaklandı cidden, güzel de oldu. Konu konuyu, cümle cümleyi, hatıra hatırayı doğuruyor :))
lezce user
26.03.2015
Üye (17 Puan)
Yalnızlık korkusu derler ki ölüm korkusuna dayanır ve daha pek çok korkunun arka planı ölüm korkusudur. Derler diyeyim ;)
aşık mı oluyoruz yoksa başkasında kendimizi mi seviyoruz. Kendimize mi aşığız. Profilimdeki yazı 8 Saniye diye bir filimden. Düz bakarsanız tam bir bencillik. Ama insan kendini sevmeden başkasını sevemez diye koca bir yuvarlama yapayım. Bendeki karşılığı biraz daha uzun ve yazılarak anlatılacak bişey değil. Yaşanması lazım... Yaşayınca anlatırım belki ;)