Üye
(104 Puan)
|
SONSUZ AŞK LAR..:
Göz göze gelinen ilk anlar, ilk bakışlar, kalbinin hızlı hızlı atması... Dokunduğunda titremeler, ilk heyecanlar.. Gözlerine baktığında içinden bir şeylerin ılık ılık akması... Böyle başar aşklar... Çok güzel duygularla başlar, yaşanır ve biter... Aynı anda başlayabilir, ama aynı anda bitmeyebilir... İnsan böyle bir durum karşısında öyle çaresiz kalabiliyor ki... Neler oluyor o zaman...
Seven taraf diğerinin sevgisinin bittiğini kabullenmek istemiyor, bu bir olasılık bile değil onun için, inanamıyor bir türlü, ya da yeterki yanında olsun ilişkinin her türlüsünü razı oluyor... Bencillik başlıyor seven taraf için.
Diğer taraf ona olan sevgisinin bittiğini anlatamıyor... Ve iki taraf içinde katlanılması gereken zor günler başlıyor…
Hangi taraf için daha acı onu düşünelim…
Seven taraf hep daha şanslı ama o da acı çeker... Öbürü çok şey kaçırırken seven çoook şey yaşar... Hayatı daha çok yaşar ya da yaşadığını zanneder… Gerçek anlamda yaşamadığını bile bile yaşamaya çalışır aslında o da kendini kandırır…
Acaba hangisi daha şanslı, ya da hangisinin durumu daha kötü... Evet seven taraf daha şanslı..seven taraf karşıdakini suçlayabileceği için daha şanslı.
Ama yan yana oldukları için sevmeyen de tükenir!
Bunlar imkansız aşklar, kangren olmuş aşklar! Çaresi nedir bilirsin aslında ama hala sızlanırsın, bacağım keşke kesilmeseydi diye. Lanet yağdırmaya devam edersin tek bacakla yaşamayı öğreneceğin yere artık…
Sonuçta boktan bişey diyebiliriz iki taraf içinde…
Sevgisi biten taraf; ben artık oynamak istemiyorum, topumu alıp eve gitmek istiyorum diyemez... Bu biri sevişirken diğerinin sadece düzüşmesi gibi bir hal alır.. Sevişirken gözlerini her kapattığında başkasını görmeye başlar...Ya da rüyalarında başkalarıyla sevişmeye... Orgazm olduktan sonra can verir gibi ağlamak gelir içinden... Farklı bir yere gidip aramak istemediğin halde, bitirmek için aradığında onun hala merak ettim iyi misin demesi elini kolunu bağlar... Yan yana yürürken başka yerlere gitmeyi hayal etmeye başlar.. Beyinlerde hep farklı notalar çalar, yollar bir türlü kesişemez artık, farklı araçlarda yolculuk etmeye başlanır, aynı resme bakarken başka şeyler görülür, aynı filmi izlerken farklı kahramanlara ağlanır...
Karşı taraf seni seviyorum dediğinde `bende` denir sadece, onu terkettiğinde barışmak için gelmemesi, hata yaptığında kendini affettirmemesi için dua edilir.. Bir gün beni bırakıp gider diye hiç tedirgin olunmaz, ona bağırırken canın yanmaz, kaybetmekten hiç korkulmaz...
Devam eden taraf da; birçok şeye katlanır aslında... Ama bir türlü bırakamaz, bile bile, canını acıta acıta yaşar bu sevgiyi...
Başkasına aldığını bile bile verdiği çiçeği, teşekkür ederek kabul eder, yan yana bir tepeye çıkıp kocaman bir manzarayı izlerken yanındaki kızın uyumayı hayal ettiğini bilir, parmağından yüzüğünü çıkardığını aylardır takmamasına rağmen farketmediğini, göz göze gelebilmek için çaba sarfetmeye başladığını anlar aslında.
Karşısındakini elinden tutup zorla hayal ettiğin yere götürmek ister, artık onu istemediği halde onu zorla baştan çıkarır, birlikte uyurken onu seyreder bütün özlemiyle … O başka birini görüyordur rüyasında… Hala bir şeyleri kurtarmak için konuşurken diğerinin resmine bakar gibi görünüp bulmaca çözdüğünü görür, yanında uyurken gideceğini ve bunun o geceye özgü bir sarılış olduğunu bile bile kollarını öper o uykudayken...
Arka arkaya yürüyüp giderken sana bıraktığı bakışın, göreceğin son bakış olduğunu, kısa süreliğine gittiğini zannederken `hiçbir şeyin için kendini üzme`` dediğinde duyacağı son sözleri olduğunu bilir, ``bana tamam de``, bana gül``, beni sev`` der gibi kolunun altına girmeye başlar, kolum uyuştu deyip çekene kadar orada kalmaya diretir, o uyumadan eve yetişmek için nefes nefese eve geldiğinde onun artık gelmemek üzere gittiğini anlar...
Aklına takılır kalır, insanın boğazına koca bir yumruk gibi oturup kalmışken, bu hayat şimdi nasıl devam edecek…
|