Üye
(90 Puan)
|
Taze SıkıLmış inSan...:
Yıllar önce aynı serseri gözlerle dokunmuştu farketmeden sana. Çocuk aklıyla çocukluğuna vermişti bütün çarpık düşüncelerini... Oldukça yasak ve korkutucuydu dilekleri yaratan için…
Ufak düşlerinin henüz erişmekte âciz kaldığı yedi cihanında dolanan kadınıydın sen… Kadındın sen! Rengi gece, ahengi şarap bir kadındın sen… İmkânsızı imkânlı eylemek için gereken imkânı, cesareti, umudu nereden têmin edindi bu serseri bilinmez… Bu çocuk bildirmez! Çalıyordun yudum yudum her saatini hayattan… Zaten senin olmaktan ibaretti; saklayamazdı kendi ciddiyetini sahip çıkmayandan.. Bulamadı derin bir kuytu bedenine, çoğu zaman sığındı, lâkin sırtlandığı sevgin hep bir ipucu bıraktı ortada kalmasına sebep… Sabır içti yıllarca senin ona boş kalan gönül kadehinden…
Yıllar sonra uğradı dokunmadan sevgi fikrini yüklediği tenine… İltifat zannedersin itirafını ve iftihar edersin kuşkusuz… Kirlenmişti teninin dokunuşu, her gelen bir avuç toprak atmıştı terk ettiği tenine… Tuzunun duruluğu çamurunu paklıyordu… Fahişeleşmiş ruhunun onun bataklığı olduğu düşüncesinden kurtul! Sen rahat ol, en güzel mezen olmak dahi onurlandırdı onu… Alkol kokan nefesini, sigaranın dumanına değişini taş ışıklarda seyretti… Dudaklarında bitti kendi külünün tadı…
Tahtına kurulmak isteyen bir çok kadınla tanıştırdı bedenini, ruhu el uzatmadı hiçbirine… Meğer ne sadıkmış bu çocuk! Sevenler oldu, kıskananlar… Baktığı her manzaraya ilave ettiği kadını karalamaya çalıştılar. Kimse bilmiyor ki onun kadınına karalar yaraşır! Gece bile göz kamaştırıyor, gölgede kalıyor senin zifiri karanlığının yanında. Ona ortak bir şeytan vardı. Sevap sanılana acıyıp ağlayan. Zulasında bir tek hasretten bir sofra kalmış tek kişilik… Her bir halin ondan ötede firarî tek vücut olup kaçtı uzaklarına... Seni bulamayan bütün duyuları onu küfre zorluyor… Geleceğe çekimli hiçbir fikri yok, birinci çoğul şahıs bile kondurmadı hiçbir eylemine sen değilsen ikilemdeki muhatap! Yol göster geçsin bu her biri soluk alan hecelerle aklından… Okuyorsun O’nu şu an… Dudağında, dilinde, gözlerinde bir anlam verme telâşı var. O var… O’nun da yüzünü bir tebessüm kapladı, çıkmazlara kestirme bulma fikri sivrilen ümitlerini törpüledi… Ellerindin ellerde kal, sevdiğinle ne halin varsa… Nerede doyuruyorsan tatminsizliğini orada kal! Delirmeden sana deli divane olana uğra… Tüm günahlarınla tenindeki çizgileri silip yerine çizdiğin kumdan kaleleri yık, bir şekilde hürriyet ver ona… Seni kendinden mahrum bırakmak onun mahrumiyeti olur… Bu yüzden bu dik durma endişesi… Gözlerini yumup dinlenmeye çekilmeden önce son nefesinle onun adını öp…
Kelimeleri takla atıp, baş aşağı duruyor. Sen olunca bahis durmuyor harfleri, birleşme heveslisi her biri. Aklına her uğrayışında içinde tuhaf bir daralma beliriyor. Özgürlüğüne düşkün kadınını aklına hapsettiği için hep taze sıkılmış insan olarak kalacak… Seni de sıkmaktan çekiniyor. Bitmiyor lanet olası mürekkebi… Sadece kalbi tekliyor, izninle atıyorum kalemi elimden…
ideaList KuZu
|
