ezbiyenler anlatıyor: “Bazen saklanmanın güvenliğini yaşarken bazen yok gibi algılanıyorsun”
Bugün 26 Nisan Uluslararası Lezbiyen Görünürlük Günü. Lezbiyenler de GBTİ+’ların hepsi gibi ayrımcılığa maruz bırakılıyor, hedef gösteriliyor ve ötekileştiriliyor. Bazen de “yeterince” açık olmamakla itham ediliyor. Açık kimlikli lezbiyen Burçin Tetik ve Ebru Aksakallı ile, deneyimlerini, lezbiyenliği ve toplumun üzerlerinde kurmaya çalıştığı tahakkümü konuştuk.
Gazeteci ve yazar Burçin Tetik, 38 yaşında, yaklaşık 14 yıldır Almanya’da yaşıyor. 30’lu yaşlarının başında heteroseksüel olmadığını anlayan Tetik, kafasında belli bir lezbiyen stereotipi olduğunu, kendisi buna uymadığı için lezbiyen olabileceğini öngöremediğini, 30’lu yaşlarına kadar yaşadığı ve hissettiği şeyleri farklı bir kategoriye soktuğunu anlatıyor.
Kendisine açılmasının çok uzun sürdüğünü dile getiren Tetik, ilk önce “kuir” olarak açıldığını, daha sonra kendini “lezbiyen” olarak tanımlamaya başladığını ekliyor.
“Toplumda yokmuşsun gibi algılanıyorsun”
Lezbiyen görünürlüğünü 2024 yılında hala konuşuyor olmanın hem çok utanç verici hem de gerekli olduğunu düşünen Tetik, görünürlük ile ilgili şunları söylüyor:
“İki taraflı olarak hem toplumun bize dayattığı rollerden hem de özellikle cis lezbiyenlerin belki topluma biraz uyum sağlamak ve kendilerini korumak adına bazen daha dikkatli davranması üzerinden bir şekilde çok görünür olunamadığını düşünüyorum.
Trans kadınların görünmez olmaları çok mümkün olmuyor hayat içinde. Onlar bu mücadeleyi çok güzel sürdürüyor. Lezbiyen kadınlar için durum her zaman böyle olmayabiliyor. O anlamda bazen saklanmanın güvenliğini yaşarken bir yandan da aslında yokmuşsun gibi algılanıyorsun toplumda.”
Bütün lezbiyenlerin tıpkı bütün heterolar gibi aynı görünmediğini söyleyen Tetik şöyle devam etti:
“Lezbiyenler aynı şeyleri yiyip içmiyorlar, aynı şeyleri sevmiyorlar, aynı şekilde dans etmiyorlar, aynı şekilde sevişmiyorlar. Maalesef bu basma kalıplar, lezbiyen kız çocuklarının, gençlerin de kendilerini anlamalarına engel oluyor. Çünkü toplum lezbiyen kısa saçlıdır, maskülendir, erkek gibidir şöyle davranır, dedikçe o kalıplara uymayan çocuklar da kendilerini anlayamıyorlar. O kalıplara uyan çocuklar da kendinden nefret ederek büyümeye zorlanıyor. O yüzden toplumun lezbiyenleri daha da görünmez kılmak için yaptığı bir şey diyebiliriz aslında buna.”
Lezbiyenlerin hareket içinde önyargılarla karşılaşabildiğini dile getiren Tetik, daha önce evlenip boşanan, çocuğu olan lezbiyenlerin bunları yaşayabildiğini ekliyor.
Hetero erkeklerin korkulu rüyası: Geyler
Tetik, hetero erkeklerin geylere ve lezbiyenlere bakış açısını ise şöyle değerlendiriyor:
“Benim anladığım kadarıyla erkekler, gay erkeklerin de kendilerine onların kadınlara davrandığı gibi davranacağını düşünüp gay erkeklerden çok korkuyorlar. Yani birinin yöneliminin erkeklere olması, bir erkeğin onları sürekli taciz edecekleri, rahat bırakmayacakları, cinsel şiddette bulunacağı anlamına geliyormuş gibi bir algıları var.
Ben homofobilerin altında biraz bunun olduğunu düşünüyorum ve bir kadından bunu görmeyeceklerine inanıyorlar bir şekilde”
Hetero erkeklerin “İki kadının bir erkeğe ‘ihtiyaç duymadan’ beraber olması tehlikesini onları objeleştirerek bertaraf ettiklerini belirten Tetik, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu tabii çok objeleştirici ve çok insanlıktan dışarı çıkarıcı bir tutum. Ama artık buna o kadar maruz kaldık ve o kadar üzerine konuştuk ki bana bu noktada çok çaresiz ve gülünç de geliyor açıkçası. Çünkü iki lezbiyen kadından bahsediyorsak seninle zaten hiçbir ilgileri yok. Senin tamamen dışında gelişen bir olay var. O yüzden sen fantezilerini nasıl kurarsan kur, senin orada bir yerin yok.”
Ebru 23 yaşında “dolaptan çıkıyor”*
Özel sektörde çalışan 31 yaşındaki Ebru Aksakallı hem iş hayatında hem de özel hayatında açık kimlikli bir lezbiyen. Sekiz- dokuz yaşlarında farklı olduğunu hisseden Aksakallı, 14 yaşında duygularından emin olduğunu anlatıyor.
Ailesinin yönelimi konusunda çok rahat olduğunu belirten Aksakallı, ilk kız arkadaşıyla 17 yaşında sevgili olduklarını söylüyor ve sonraki deneyimlerini şöyle anlatıyor:
“Ondan sonra ikimiz de zaten birbirimizi keşfetme yolculuğuna, daha çok araştırma haline geçtik. 18 yaşına bastıktan sonra artık Taksim’de Mis Sokak’ta takılmaya başladık. Tabi oradaki kişilerden dinleye dinleye işte toplumun içine karışsa karışsa bazı şeyleri anlamış olduk”.
Ailesi lezbiyen olduğunu bildiği için bu konuda sıkıntı yaşamayan Aksakallı, 23 yaşına geldiğinde okul ve iş hayatında da açık kimlikli olmaya karar veriyor. Bu süreçte insanların, “Emin misin?”, “Nereden biliyorsun?” gibi pek çok basmakalıp sorularına maruz kalan Aksakallı, bütün sorulara ve eleştirilere kulak tıkayıp “Ben böyle mutluyum diyerek” hayatına devam ettiğini anlatıyor.
“Yeri geldiği zaman maskülenim, yerine geldiği zaman feminenim”
Ebru Aksakallı
Lezbiyenlerle ilgili pek çok şeyin yanlış lanse edildiğini, konu LGBTİ+’lar olunca bunun her zaman siyasi bir yönü de olduğunun altını çizen Aksakallı, 2023 seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı ilk konuşmada LGBTİ+’ları hedef gösterdiğini hatırlatıyor.
İnsanların bilmedikleri, tanımadıkları ve temas etmedikleri şeylerden korktuğunu dile getiren Aksakallı, kendi hayatında da yeni tanıştığı birçok önyargılı insanın kendisini tanıdıktan sonra lezbiyenliğin korkulacak bir şey olmadığını anladıklarını ekliyor.
Artık kız arkadaşıyla kamusal alanda daha rahat el ele dolaşabildiğini anlatan Aksakallı şunları ekliyor:
“Kalıplara takılmamak lazım. Bazen biz de kendi içimizde kalıplar oluşturuyoruz ve bunlara takılı kalıyoruz. Mesela saçım kısa olduğu için ve giyim tarzımdan dolayı ‘maskülen misin?’ diye soruyorlar. Hiçbir kalıba ve tanıma mecbur bırakılmamalıyım diye düşünüyorum. Yeri geldiği zaman maskülenim, yerine geldiği zaman feminenim. Mesela o zaman ne olmuş oluyor?”
|
|
Haber Tarihi : 26.10.2024 |
Haber Editörü : UntiLSleeP |
«« GERi
|
Bu haber 1161 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan lezce.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
Bu habere yapılmış bir yorum bulunmamaktadır |
|
|