Fantezi medya yine yayında
Dün birçok gazetede haber olarak vardı. Daha doğrusu “manipülatif haber” olarak. Efendim, Hollanda’da bir çocuklarını düşürüp yaraladıkları için üç çocukları birden ellerinden alınan bir Türk aile var. Bu ailenin çocukları bir koruyucu aileye verilmiş. Bunun üzerine çocuklarını geri almak için bir hukuk mücadelesi başlatmış Türk aile. Buraya kadar trajik bir hikâye. Ama bizim basın için olayın haber değeri bundan sonra başlıyor. Zira koruyucu aile bir lezbiyen çift.
* * *
Olay “çocuklarından koparılan aile” değil de “Lezbiyen bir çifte verilen çocuklar” olarak haberleştirildi dünkü gazetelerde. Hem de eşcinselliğe ballandıra ballandıra vurgu yapılarak. Yeni Şafak gazetesi “Koruyucu aileden kim koruyacak?” başlığı attı habere. Düşünsenize, lezbiyen olduğu için otomatik olarak cinsel sapık muamelesi! Haberin içinde de o çocukların koruyucu aileden acilen “kurtarılması gerektiği” vurgulanıyor.
* * *
Keşke Yeni Şafak tek örnek olsa... Muhafazakâr bir gazete der, kendimizi avuturuz. Ama Milliyet’e ne demeli? Onun baş sayfadan attığı başlık şöyle: “Lezbiyen çifte gidecek mi?”. Bu haberde de “lezbiyen” kelimesi her boşluğa serpiştirilmiş. (Vatan’dan Mutlu Tönbekici dünkü yazısında buna atıf yapmış, anlatmak istediğime tercüman olmuş, sağolsun)
* * *
Sabah, Hürriyet, Star... Hepsine baktım, “eşcinsellik vurgusu” yapmayan yoktu haberde. Sanki sorun çocukların aileden koparılmaları değil, koparılıp lezbiyenlere verilmeleri. O çiftin “kötü amaçlarına” alet edilmeleri.
* * *
Burada belli bir zihniyetin izleri var. Sorun cinselliğe bakıştan kaynaklanıyor. Heteroseksüel cinselliği tabulaştıran ve gelenek baskısı ile doğal ritminden çıkaran bir kültürde “eşcinsellik” kelimesi “sınırsız ve ahlaki kaygıları olmayan cinsellik” olarak algılanıyor. Zannediliyor ki eşcinsellerin neredeyse tümü para için ya da önüne gelenle seks yapar. Onların aile yaşantısı olamaz, “çocuk sahibi bir eşcinsel çift” kavramı oksimorondur.
* * *
Bu yaklaşımın temelinde önemli bir neden var: Cinsellik ataerkillikten kaynaklanan töreler nedeniyle korkunç bir sorun halini almış. Topluma uymanın şartı “tek tip cinsel kimlik” olarak sunulmuş. Bu da insanları boğmuş ve ciddi travmalara yol açmış. Bu yüzden içinde “cinsel” ya da “seks” kelimeleri geçen her kavrama fantezi unsuru muamelesi yapılıyor. Cinsellik birey tercihi doğrultusunda yaşanmadığı için dışa vurulmayan her türlü istek, bazı kelimelerle karşılaşınca su yüzüne çıkıyor.
* * *
Eşcinsellerin hayatının sadece cinsellik üzerine kurulu olmadığını birileri anlatmalı. Neden çiftler heteroseksüel olduğu takdirde sadece “çift” iken homoseksüel oldukları takdirde “eşcinsel çift” oluyorlar? Onların cinsel tutumları bizi hangi sebeple ilgilendiriyor? Eşcinselliklerine vurgu onların cinselliğini “denetlemek” için mi gerekli, yoksa içimizde saklı duran fantezileri uyandırmak için mi?
|
|
Haber Tarihi : 27.12.2008 |
Haber Editörü : nekrofil |
«« GERi
|
Bu haber 153060 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan lezce.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
ben kendi çocuklarını ıstanbul da büyüten bir lezbiyen çift biliyorum.
Ama malesef böyle güzel örnekler çok az.E böyle bir ülkede bunu alınları açık çıkıp söylemeleri de ciddi yürek ister. Hatta bu ortamda ya ewleri erkek istilasına uğrar, ya davalar açılır,ya da ewleri bile yakılabilir!!!
Abartıyor muyum bilmiyorum;
ama ne olursa olsun; bu iyi örnekler çoğalmadıkça ve toplumdan saklı yaşandıkça, toplum elbette eşcinselleri sadece BÜLENT ERSOY gibi insanlar ibaret sanacaktır.
Gizli eşcinsel yaşam kültürü gizlendikçe daha da yanlış tanınacak.
kısırdöngü içinde yaşayıp gidiyoruz.
Ama tek eşliliğin inen bir simge, erkek egemen diyip durduğumuz topluma ait olan ``cinsel özgürlükçülük`` zihniyetinin ise YÜKSELEN TREND haline geldiği eşcinsel yaşantıda( aslında hetero yaşam da buna dahil)
biz daha kendi içimizde tek eşlilik gibi bir kawramı bile oturtamamışen;
SAHTE ÖZGÜRLÜK KAVRAMLARINA bir çok şeyi feda etme KOLAYCILIĞINA kapılmışken;
ben insanların da eşcinselliği sadece cinsellikten ibaret sanmalarına şaşıramıyorum!..
Şaşırmak bir yana neredeyse haklı buluyorum!
Kaç örnek gösterebilirsiniz ki gerçekten çevrenizden?.. çok merak ediyorum?..
Herkes aşk aşk diye etrafta gezinirken; aslında günübirlik ilşkiler yaşayıp hep birbirini kötüleyen insanlardan başka nasıl bir çevremiz var acaba;!?.. |
Yazan: Lezce Üyesi
|
|
|