Haber | ''KENDİMİ HİÇ KADIN GİBİ HİSSETMEDİM''

''KENDİMİ HİÇ KADIN GİBİ HİSSETMEDİM''


“Korkun varsa tutsak, umudun varsa özgür olursun”… O,
korkularını bir kenara bırakmış, genç bir trans erkek adayı… Gerçek dönüşümü için geçireceği ameliyatı bekliyor…
Ve kendini saklamayı sürdüren LGBT bireylere sesleniyor; “Bütün olursak, bu yolda birlikte yürürsek, kabul görürüz.”
“Beni reddeden de, bana konuşmayan da oldu, destek veren de…Köyde markete gittiğimde, sokakta yürüdüğümde ,arkamdan konuşmaları duyuyorum. Ben onları suçlamıyorum. Onların bana yaptığını, ben onlara yapmıyorum. Mevcut kimliğimi kullanmaktan nefret ediyorum.

‘Sen hâlâ Zekiye’sin’ dediklerinde, ‘Erkek kılığına bürünmüş bir kızsın’ dediklerinde sinirleniyorum. Ben hiç kadın gibi hissedemedim. Bu benim suçum değil.”

Şu anda 21 yaşında… Sadece cesur yürekli değil, çok güzel bir trans erkek adayı…Yakın bir
zamanda geçireceği ameliyatla erkek olacak. Kimliğindeki ismi Zekiye Coşgun… Ama o

kendine henüz kimlik kartında resmi değişiklik olmasa da Gökhan diyor… Zekiye onun için

yok… Enerjisi, hisleri, beden dili, konuşması, sesi, mimikleri… Hepsi bir erkek gibi… O’nun

bedeni tam 21 yıldır içinde hapsettiği bir erkekle yaşıyor. Gökhan, özbenliğine tamamen

kavuşmak için geçireceği ameliyatı bekliyor. Dünyaya kadın biyolojisiyle gelen Gökhan,

cinsiyet değişimi geçirip erkek bedeniyle bir an önce kavuşmak istiyor.

Ülkemizde ‘trans’ deyince, akıllara ilk gelen, ‘erkekten kadına’ trans oluyor. Peki, kadınlıktan

erkekliğe geçen bir ‘trans erkek’ nasıl olur, neler yaşar? İşte tüm bunları ‘trans erkek’ adayı

genç bir arkadaşla konuştuk…

Cinsiyeti kadınlıkla­erk eklik arasına sıkışan, toplumsal tabuların dışına çıkan, kimlik kavgası veren, bize öğretilenleri reddeden bireylerden biri… Hissettiği, özdeşim duyduğu cinsiyet kimliğine gerçekten sahip olacağı günü sabırsızlıkla bekliyor. Toplumun beklentileri ile uyumlu olmak zorunda olmadığını biliyor.

Doğduğu anda sahip olduğu ancak hiç bütünleşemediği, kendisini ait hissetmediği biyolojik cinsiyetten kurtulmak ve bir öncü olmak istiyor.

Onunla, Lefkoşa’da buluştuğumuz bir kafede, dobra dobra konuştuk… Ben cesurca sordum,

o da içtenlikle ve özgüvenle cevapladı…

Kimlikteki adı Zekiye…

SORU: Önce kendini tanıt bize… Adın? Yaşın? Kimsin sen?

CEVAP: Adım soyadım; kimlikte Zekiye Coşgun… Ama ben Gökhan Coşgun’um.
Bana Gökhan denmesini tercih ediyorum. 18 Kasım 1995 doğumluyum. Ortaköy’de dünyayageldim. Paşaköy’de büyüdüm. Anne ve babam ayrı… İki kardeşim var. Ben annemle birlikte yaşıyorum.

Çok küçük yaşta fark ediş…

SORU: Farklı olduğunu hissettiğinde kaç yaşındaydın?

CEVAP: Kendimi tanıdım tanıyalı aslında bir kadın olmadığımın farkındayım. Çok küçük

yaşta kendimi tanımaya başladım. Ancak o zamanlar değişim yaşayabileceğimi bilmiyordum.

“Saçımı uzattım, hatta evlendim…”

SORU: Neydi peki bu farklılıklar?

CEVAP: Kızlardan hoşlanmaya başladığım zaman bende bir farklılık olduğunu biliyordum,

ama neydi bu emin olamıyordum. Erkeklerden hiç hoşlanmazdım. Sanki erkekler, kardeşim

veya arkadaşım gibi davranırdım. On yaşında tam olarak hissetmeye başladım. Babamın

yanında kalırken babamın kıyafetlerini giymeye çalışırdım. Annemin yanına gidince

sorgulamaya başladım. Kendimi denedim. Saçlarımı uzattım. Dış görünüşümü değiştirmeye

çalıştım. Kadın gibi davranmaya, erkeklere yanaşmaya çalıştım. İlk aşık olduğum ise bir

akrabam kadındı. Yine içimde kızlara karşı duyguyu silemedim. Lise hayatında bir erkekle

tanıştım. O kişiyle uzun süre çıkmaya başladım. Benim için yanlıştı ama denedim. Babam

bana “çıktığın erkek arkadaşınla evleneceksin” dedi ve evlendim.

“Eşimle hiç birlikte olmadım”

SORU: Yani, resmi olarak bir evlilik mi yaptın? Kaç yaşındaydın? Zorla mı oldu?

CEVAP: Evet resmi bir evlilik yaptım. On sekiz yaşındaydım. Evlendiğim kişi benim

durumumu biliyordu. Kızlardan hoşlandığımın farkındaydı. Ona anlatmıştım, o da saygıyla

karşıladı. O bana aşıktı. Evlendikten sonra cinsel anlamda hiç birlikte olmadık. Ayrı ayrı

uyurduk. Ailem bana sorardı, hiç birlikte olmadığımızı söyleyince kimse bana inanmazdı.

Ama bu gerçek... Sonra karşıma bir kız çıtı. Evli olduğumu biliyordu. Sonra eşime ayrılmak

istediğimi söyledim ve ayrıldık… Eşim çok anlayışlı biriydi. Hâlâ daha da birbirimize

sesleniriz…

“Ailem aşırı tepki vermedi… Yanımda olacaklar”

SORU: Ailen? Ne zaman açıldın onlara? Tepkileri nasıl oldu? Yanında sağlam bir

şekilde duruyorlar mı?

CEVAP: Bendeki değişimi zaten görüyorlardı. Anneme açılırken çok rahattım. Neler

hissettiğimi anlattım. 2013 yılında evlilikten sonra saçlarımı kestirdim. Annemin beni daha iyi

anlayacağını düşündüm. Normal karşıladı. Teşekkür ettim ona… Babama anlatırken çok

çekindim. Dedim ki “Baba ben çok düşündüm. Sigara içtim, içki içtim, ama fayda olmadı Ben böyleyim, erkeklere karşı duygum yok”… Duygulandı ama aşırı bir tepki vermedi. Ailemde sadece dayım bu durumu kabul etmek istemiyor. Ameliyattan sonra değişince, her şeyin normal olacağını biliyorum. Ailem ameliyat sürecini de kabul etmiş gibi görünüyor. Bir tek dayım… Ailem sonuna kadar yanımda olacak.

“Etekten, elbiseden hep nefret ettim”

SORU: Küçüklüğünde etek, elbise giydirildiğinde, eline oyuncak bebekler verildiğinde, nasıl hissediyordun?

CEVAP: Bana etek elbise giyindirildiğinde ve kendime aynada baktığımda kendimden nefret ediyordum. Top oynardım, bisiklet sürerdim. Genelde erkeklerle oynamayı tercih ederdim.

“Beni reddeden de var, arkamdan konuşan da… Ama ben buyum”

SORU: İçindeki bu savaşla nasıl baş ettin? Anlatabildin mi bu kavgayı etrafındakilere?

CEVAP: Kızların yanına gittiğimde, onlar ‘sen erkek gibisin’, erkeklerin yanına gittiğimde ‘sen kız gibisin2 gibi tepkiler alırdım. Lisede takıldığım kız arkadaşlarım vardı. Onlara bunu açıklarken çok zor oldu. Kabul etmeyeceklerini bilirdim. Beni reddeden ve konuşmayanlar oldu. Bazıları arkamda oldu. Biz de köy yerindeyiz… Dedikodu olayı çok. Köyde bu şekilde olan sadece benim. Markete gittiğimde, sokakta yürüdüğümde arkamdan konuşmaları duyarım. Onları ben suçlamıyorum. Onların bana yaptığını ben onlara yapmıyorum. Şu anda değişemediğim için tepkimi vermiyorum. Ama gerçekten erkek kimliğine sahip olduğumda, “ Hade şimdi konuşun” diyebileceğim… Ben güçlü biriyim. Bunun için de mutluyum. Kimliğimi kullanmaktan şu anda nefret ediyorum. Bazen kimlik kartımla ilgili sorunlar yaşarım. “Sen bu musun?” gibi sorularla karşılaşıyorum. Ama ben buyum. Değiştim diyelim, erkek bir birey oldum. Yine LGBT gruplarında mücadeleden vazgeçmeyeceğim. Aksine daha çok üstüne düşeceğim. Hatta hayat hikâyemi yazıp yayınlamak bile istiyorum.

“Regl olmaktan nefret ediyorum”

SORU: Regl olduğunda neler hissediyorsun?

CEVAP: Bu durumdan nefret ediyorum gerçek anlamda… “Ruhsal yaralarım var… Psikologlar ailelere anlatmalı”

SORU: Ruhsal olarak yaşadıklarından da bahsedelim biraz… Detaylandıralım… Psikolojik yardım aldın mı hiç?

CEVAP: Örneğin yan komşumla, kavga ettiğimde bana “sen erkek kılığına bürünmüş bir ucubesin” diyebiliyor… Bazı kuzenlerim “Sen hâlâ Zekiye’sin” diyor. Erkek kılığına bürünmüş bir kız… Bazen bu yüzden, kendimi bilmeden sinir geçirdiğim oluyor. Ve kendime zarar vermeye çalıştığım zamanlar… Bunlar bende ruhsal yaralar açtı. İlk başta bir psikologdan yardım aldım ancak devam etmedim. Psikologdan bile sakladığım zamanlar oldu. Belki de biz değil de, ailelere psikologların anlatması lazım. Hastalık olduğunu düşünenler var... Mesela annem…Önce kıyafetlerimi atmak istemedi… Sanki sonradan bazı şeyler değişecekmiş gibi. Aileler bunu bilmeli. Bu bir hastalık değil. Çocuklarını olduğu gibi kabul edip, baskı yapmasınlar.

“Türkiye’de olsam…”

SORU: Sana asılan, durumunu fırsat bilip taciz etmeye çalışan oldu mu hiç?

CEVAP: Türkiye’de bu tip şeyler çok fazla var. Darp var… Taciz var… Din orada daha baskın. Ancak ben burada söylediğiniz tarzda şeyler yaşamadım.

“Gelinlik giydiğimde bile damat gibiydim”

SORU: Ameliyat olmaya ne zaman karar verdin? Yaşadığın evliliğin bunda etkisi oldu mu?

CEVAP: Kendimi bu evlilikle denemiş oldum. Gelinlik giydim, bunu yaptığım için pişman oldum. Gelinlik giydiğimde bile kendimi damat benmişim gibi hissederdim. Bu çok büyük bir savaştı. Ben bu olayda ilerlemek istiyorum. Birçoğu önce aileleri öğrensin, sonra dönüşümleri gerçekleşsin istiyor. Benim hedefim, önce değişimimi yapmak, sonra kabullendirmek…

“Korkmuyorum…”

SORU: Yaşayacağın tıbbi süreç seni korkutuyor mu? Göğüslerin kesilecek, hormon alacaksın…

CEVAP: Ben tamamen hazırım bu sürece. Hiçbir korkum yok. Başarılı geçeceğine eminim. Ülkemizde böyle bir ameliyat yok. Yurt dışında değişmeye çalışsaydım burada geçmişim zor olacaktı. O yüzden bunu TC’de yapmadım. Burada olsun, hatta ilk olmak istiyorum. Tüm tıbbi sürece de hazırım. Bunu yapanlarla konuştum, ne yaşayacağımı biliyorum… Zaman alacak ama her şeye hazırım… Sakallarım çıkacak, erkek vücuduna sahip olacağım… Bu beni mutlu ediyor…

“Hiçbir erkekle sevişmedim”

SORU: Bu yaşına kadar hiçbir erkekle seviştin mi?

CEVAP: Hayır… Bugüne kadar hiçbir erkekle beraber olmadım. Olamadım daha doğrusu… Kendimi ne kadar zorlasam da… Bir erkeğin elini tuttuğumda içimde bir his yoktu. Ben ne yapıyorum diye kendi kendime küfrettiğim bile oldu.

“Bu benim suçum değil”

SORU: Hiç kendini suçladın mı?

CEVAP: Ben hiç kadın gibi hissedemedim. Bu benim suçum değil. Allah tarafından böyle dünyaya geldim. Sadece din anlamında, acaba bu günah mı diye düşündüğüm zamanlar oldu. Ama ben ailemi bile geçmişken artık buna takılmıyorum. Önüme bakıyorum. İçgüdüsel olarak düşünüyorum.

“Biseksüel bir sevgilim var…”

SORU: Şimdi sevgilin var mı?

CEVAP: Evet şu anda hayatımda biri var. Çok güzel de gidiyor. Durumumu da biliyor. O da biseksüel… Önceki kız arkadaşım benim durumumu bilmezdi. Gökhan olarak tanıdı. Onu kaybetmek istemedim. Sonradan LGBT kişileri kötülemeye çalışınca altta kalamadım ve ben de ona kendimi anlattım. Beni böyle kabul etti ancak daha sonra evlenip ayrıldığımı öğrenince, beni terk etti. Ama şu an hayatımdaki kişiyle çok mutluyum…

“Çocuk sahibi olmak istiyorum”

SORU:Yeniden evlenmek, çocuk sahibi olmak gibi hayallerin var mı?

CEVAP: Şu anda birlikte olduğum insanla olabilir. O da değişimime destek veriyor. Yasamız olsa benim için süreç daha da hızlanacak. Ve evet… İlerde çocuk sahibi olmak istiyorum.

“Süreci trans erkeklerden dinledim”

SORU: Kimlik değişimi kolay mı ülkemizde?

CEVAP: Önce psikolog tedavisi görmem lazım. Doktorun kararına göre mahkemeye kâğıt gider. Şu sahsa bu kimliğin verilmesi uygundur diye… Burada TC’deki gibi mavi ve pembe kimlik olayı yok. Çift uyruklu olduğum için bundan yararlanacağım. Bir sürü araştırmalar yaptım. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde trans kadın arkadaşlarım var.

Bir tanesi beni trans erkeklerle görüştürdü. Süreci onlardan da dinledim. Altı ay psikolojik tedavi… Onay için kâğıt… Hormonal tedavi süreci… Ve sonrasında erkeğe dönüşüm…

“Birlikte hareket edersek, toplumun kabulü daha kolay olabilir”

SORU: Bizim toplum? Ne durumdayız sence LGBT bireylere bakış açısı olarak…

CEVAP: Kabul edenler de var, var etmeyenler de… Kötü bakanlar da var, öteleyenler de… Kıbrıs’ın bir LGBT grubu var. Ben de yönetim kurulunun yakında başına geçeceğim. O grupta yaklaşık 3 bin kişi var. Kendisini saklayanlar çok fazla. Sosyal medyada farklı isimlerle sayfa açanlar, farklı isimlerle ortaya çıkanlar da… Hatta, heteroseksüeller var ki, farklı hesaplar açıp gruba dahil olup cinsel yönden tatmin sağlıyorlar. Benim amacım bu yolda yalnız ilerlememek. Kendilerini saklamayıp, yanımda olsunlar. Toplum bizi birlikte hareket edersek, daha çok kabul eder. Ben aynı zamanda öncü de olmak istiyorum. Yardım etmek istiyorum. Bu konuda yasa yok. Yasa olsa bizim için daha kolay olacak… Bireyler kendisini daha çabuk ortaya çıkaracak. Nikah Dairesi bu tip olaylarla dolabilir.

“Çok fazla trans erkek var”

SORU: Çok fazla kadından erkeğe dönüşüm gerçekleştirmek isteyen birey var mı ülkemizde?

CEVAP: Var… Çok fazla var. Ama konuşmuyorlar. Erkek translarla ilgili bilgi de çok fazla yok. Baskılardan korktukları için yürüyemiyorlar…

“Nakil olmaz”

SORU: Kadın vücuduna penis nakli mi yapılıyor… Nedir bunun yöntemi? Değişimden sonra bir erkeğin hissettikleri gibi mi hissediliyor?

CEVAP: Penis nakli olmaz. Vücuttan parça alınır, bacak bölgesinden ve ekleme yapılır. Erkek organıyla da olur ancak gerçek bir penise benzemez. Sperm üretmez. Bizde kadın hormonu var. O yüzden çocuk olmaz. İlişki sırasında haz aynı olur. Rahatça tatmin olabilirsin. İdrar da normal olur. Tek sorun çocuk olmaz… Ancak kemiklerden sıvı yöntemi kullanılabilir. Ve sadece kız çocuğumuz olabilir. Tüp bebek merkezleri de var.

“Lütfen kendinizi saklamayın”

SORU: İçtenliğin ve cesurca açıklamaların için sana çok teşekkür ederim…Son olarak söylemek istediklerini de alalım ve bitirelim…

CEVAP: Arkadaşlar lütfen korkmayın. Her zaman bir destekçisiniz mutlaka vardır. Aileniz olmasa bile… Eğer hep birlikte yola çıkarsak, daha çok kabul görürüz. Kimliğimizi daha çabuk elimize alırız. Lütfen kendinizi saklamayın.

Kaynak: http://www.kibrismanset.com/guncel/bana-zekiye-demeyinben-gokhan-cosgunum-h130194.html


Haber Tarihi : 20.01.2016
Haber Editörü : Dejavu_
  «« GERi
Bu haber 160593 kez okundu.

Haberi
Paylaş
Face
Paylaş facebook
Blog
Paylaş Blogger
Frien
Paylaş Friendfeed
Mysp
Paylaş Myspace
Twit
Paylaş twitter


Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılanlardan lezce.com sorumlu tutulamaz.

Habere Yorum Yaz
Bu habere yapılmış bir yorum bulunmamaktadır

Diğer başlıklardan bazıları.
Mahkemeye göre homofobi nefret suçu değil, ifade özgürlüğü
ELLEN ÖDÜL ALDI, KONUŞMASI GECEYE DAMGA VURDU
Lezbiyen sendikacı İngiltere'nin Şeref Rütbesi'ni reddetti
JENNIFER LAWRENCE: KENDİMİ GÜÇLÜ VE EDEPSİZ BİR LEZBİYEN OLARAK TANIMLAYABİLİRİM
‘Gelecek Queer’ sergisinde zil çaldı, dersler başlıyor!
İşten atıldı, sebep çarpıtıldı
Sadece bir vücut parçası
5. Pembe Hayat KuirFest
Fener Rum Patrikhanesi: Kilisemiz eşcinsel evliliği kutsamaz
Yunanistan eşcinsel evliliğe 'evet' dedi