Seksenlerin punk kraliçesi müziğe döndü
Seksenli yılların punk efsanelerinden biri olan, hatta kadın hareketleri ve eşcinsellerin hakları için bir aktivist olarak mücadele veren Cyndi Lauper, uzun sessizliğini bozup yayınladığı dans albümüyle müziğe kaldığı yerden devam ediyor.
Seksenli yılların en büyük yıldızlarından biriydi Cyndi Lauper... Tüm dünyada 25 milyondan fazla albüm sattı, 12 albüm, 40’dan fazla single yayınladı. Hem Emmy, hem de Grammy ödüllü kazandı... Sadece televizyon dizilerinin değil, Broadway sahnelerinin de yıldızıydı... Girls Just Want to Have Fun hala unutulmayan seksenli yılların marşına imza atmakla kalmamış, post punk imajıyla bir kadın ve özgürlük hareketi sembolü haline gelmişti ve bir süredir albüm yapmıyordu. Biz bunların hepsinin geri kaldığını düşünürken ve artık Cyndi Lauper ismini tam unutuldu dediğimizde yepyeni albümüyle geri dönüyor... Bring ya to the Brink albümü Sony-Bmg etiketiyle yayınlandı. Cyndi Lauper yeni albümünde en hit dans prodüktörleri ve aranjörlerle çalışmış bir dans divası olarak karşımıza çıkıyor. Şarkıları Same ol Story ve Into the Nightlife Amerika kulüp listelerinde çoktan bir numara olmayı başardı... bu da gösteriyor ki bir döneme damgasını vuran Cyndi Lauper yeniden doğuyor...
2007 yılından itibaren True Colors turnesindesiniz ve bu bir turneden çok bütün insanların paylaşması gereken özgürlükleri kutlayan bir anlam içeriyor, insanların şarkınızdaki gibi gerçek renklerini hiç tereddüt etmeden gösterebildiklerine inanıyor musunuz?
Amerika’da GLBT (Gey, lezbiyen, biseksüel, transseksüel) olmak yasadışı değil, ama insanlar hala dışlanıyorlar, tacize uğruyorlar ve maalesef hala nefretle ilgili şiddete ve suçlara maruz kalıyorlar. Nefret cinayetleri her yerde oluyor ve nasıl baş edildiği ya da nasıl yanlış ele alındığı burada eyaletten eyalete ve uluslararası boyutta ülkeden ülkeye değişiyor. Dolayısıyla sorunun cevabı hayır, daha almamız gereken çok yol var; insanların tereddüt ya da korku olmaksızın gerçek renklerini gösterebilmeleri için...
Eşcinsel hakları sizin için bir sanatçı olarak hep bir mesele oldu, 2005 yılında ünlü televizyon dizisi Queer as Folks’ta ve son olarak CBS’in ünlü pembe dizisi As the World Turns’de konuk oyuncu olarak yer aldınız ve şarkılarınız True Colors ve Into the Hight Life, ile eşlik ettiniz, ayrıca son turnenize bir insan hakları mücadele derneğini davet ettiniz, kız kardeşinizin bir lezbiyen oluşunu bir kenara koyarsak, eşcinsel haklarını desteklemeye nasıl başladınız?
Her zaman aileden biri oldum. Ünlü olmadan ve kız kardeşim aileme açılmadan çok önce. Her zaman kendimi farklılıklarla çevrelemişimdir. New Yorkluyum, dolayısıyla bu anlamda burada yetiştiğim için şanslıyım. Irk çeşitliliği, cinsel kimlik çeşitliliği, giyim kuşam, dil ve aksanlardaki çeşitlilikler ve dahası...
|
|
Haber Tarihi : 12.11.2008 |
Haber Editörü : Dersuyolf |
«« GERi
|
Bu haber 144789 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan lezce.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
Bu habere yapılmış bir yorum bulunmamaktadır |
|
|