Feray Akdemir
ferayakdemir@hotmail.com.tr
Yazarın diğer köşe yazıları ...

Bütüteç:    

YÜREĞİMDE SAKLADIĞIM KADIN

Ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla tanışmıştık.Ben o zamanlar üniversiteye yeni gelmiştim,o da yüksek lisans yapıyordu.Yaşı yirmi yedisine yaklaşmış beş yıllık öğretmendi.Haftanın üç günü benim yanımda kalıyor sonra başka şehre gidip çalışıyordu.Zamanla çok iyi dost olmaya başladık,sırlarımı anlatır oldum çok güvendim ona.O da aynı şekilde.Aramızdaki yaş farkı yediydi oysa.’’Abla kardeş’’olmanın tohumları atılıyordu inceden.İkimizin ayrı ayrı sevgilileri vardı o zamanlar fakat ben çok mutsuzdum.Mutsuzluğumun sebebinin cinsel yönelimlerime duyarsız kalmak olduğunu çok sonra anladım...
Aylar geçti çok şey paylaşıldı.Tanıştıktan bir ay sonra feci bir darbeyle sevgilim tarafından terk edildim.Artık sığınacağım tek liman oydu.Geceleri birbirimize sarılıp uyumaya başladık masumca.Şeytan dürter elbet zamanla,ten tene değmek ister.Ben farkında değildim tam anlamıyla cinsel kimliğimin belki de farkında olmak istemiyordum.Bastırıyordum,zamanla düzeleceğini düşünüyordum.Ne kadar aptalmışım oysa.Her şey şakalaşmayla başladı amaç eğlenmekti.Dudaklarımız kenetlenmeye başladı birbirine,ten tene değer oldu bir anda.çok zevk aldığımı fark ettim devam ettirdim oyunu.Hatta zaman zaman partnerimin şaşkın bakışlarıyla bana bakması kendimi frenlememe sebep oluyordu.Belli etmemeye çalışıyordum heyecanlarımı…Sonra her gece devam etti bu oyun nerdeyse.Artık ikimiz de sevgililerimizden ayrılmıştık o dönemde aylardır cinsel deneyimlerimiz de yoktu.Fizyolojik ihtiyaçlar daha çok itiyordu birbirimize.Bir kadına dokunmak o yumuşaklığı,narinliği,zarafeti yaşamak paha biçilemezdi benim açımdan.oysa onun için bunlar sadece oyundu,eğlenceydi.Benim kadar hissetmiyordu heyecanları,benim aldığım kadar zevk alamıyordu.Bir yıl koyun koyuna uyuduk,her sarhoş gecenin sonu malumdu…O sarhoşken kendini fazla tutamıyordu rahat davranıyordu.Ben bu zaafı çok iyi değerlendiriyordum açıkcası…Geceleri sevgili gibiydik gündüzleri de abla kardeş...Yaşamımın en özel anlarını yaşadım onunla.Mutluluğum tarif bile edilemezdi.
Eğitimini tamamlayınca ayrıldı evden,ailesinin yanına başka şehre taşındı.Ben anılardan,o mutlu günlerden kendime kocaman bir sandal yapıp liman liman dolaştım hasret okyanusunda.Her limanda başka bir sarışın başka bir güzel...Elimi bile süremedim halbuki.Gözlerim bile aldatmadı onu.Ona olan aşkımın hala farkında değildim,belki de olmak istemedim.Artık üç ayda bir görüşür olduk,her şey daha da zorlaşıyordu.Her geldiğinde de yatağımı paylaşmaya devam etti,oyun hiç bitmedi.Ona olan anlamsız ve garip bağlılığımın,olağanüstü ilgimin farkındaydı ama konduramıyordu kardeşine.Kaç kere gittim ona,birlikte kaldık yine ve her dönüşümde evime yağmurlar bile ağlıyordu.
Bir nisan ayıydı hatırladığım kadarıyla.Aşırı sarhoş olduğum bir anda bilinçdışı konuşuyordum ve ona aslında kadınlardan hoşlandığımı söyledim.Şaşkınlık ve saygınlık içinde karşıladı durumu.Ertesi gün arayıp sakın senden etkilendiğimi düşünme diyerek toplamaya çalıştım ve becerdim de nasıl olduysa.Kendim bile inanıyordum yalanlarıma olağan güveniyle başkaları nasıl inanmasın!Bir aya kalmaz tekrar bana geldi ve biz yine cinselliğin doruklarınındaydık.Tenim ateşler içinde yanıyordu,bedenim tir tir titriyordu ona dokunurken.Bile bile…
Zaman acımadan ilerliyordu.Normalde her gün konuştuğum biricik ‘’ablam’’on beş gün olmuştu aramıyordu,hiç haber yoktu kendisinden.Kızgınlığımı ve gururumu bir kenara bırakıp telefon açtım.Beş dakika sonra hayatına birisinin girdiğini ve ona bir şans verdiğini söyledi.Hoşlanmaya başladım dedi.Beynimden vurulmuşa döndüm.Cehennemde kor ateşlerle duş alıyordum sanki…
Birkaç gün hiç uyuyamadım,yemek yiyemedim,nefes bile alamadım.Sanki birileri yüreğime hançer saplamıştı sızım sızım sızlıyordu.İşte o anda ona olan aşkımı fark ettim.Onun bir başkasının elini tutması,sarılması,öpmesi ki bu bir erkek beni çılgına döndürmüştü.Sanki birisi çıkıp gelmişti ve bana bir tokat atıp sen bu kızı seviyorsun,aşıksın demişti…
Telefon konuşmalarımız anlamsızlaşmıştı,sohbetimiz soğumuştu.Neler olduğunu sordu fazla direnemedim.’’Kardeşim’’dediği anda ‘’Bana bir daha sakın kardeşim deme’’ dediğimde anlamıştı her şeyi,farkına varmıştı artık.’’Sakın gönlüne düşeni diline değdirme.Ne ben bunu duydum ne de sen bunu söyledin.’’yanıtını aldım.Ona olan aşkım aşikardı artık gizlenecek tarafı yoktu.Aylarca direndim,yalvardım,yakardım.Gece gündüz çalıştım para biriktirdim,amacım birlikte yurtdışına çıkıp yeni bir hayat kurmaktı ve bu hayatı özgürce yaşamak.Dokuz ay mücadele verdim yorulmadan.Sevgilisinin evlilik teklifine evet dediğinde de yılmadım,sabrettim,sonuna kadar savaştım aşkım için.
Türkiye gibi bir ülkede yaşadığımız için ikimizden başka kimse bilmedi olanları.’’Abla kardeş’’rolü devam ediyordu.O ablaydı da ben kardeş değildim artık.Onu istemeye geldiklerinde bile yanındaydım.Söz tepsisini ben tuttum.Yüzükleri gözümün önünde takıldı.O gece bile seviştik,ona olan aşkımı bile bile yaptı bunu.Suçlamıyorum,benim mutlu olmamı istiyordu,kıyamıyordu.Gözümden akan her damla yaşta içi parçalanıyordu.
İş çığrından çıkmaya başladı,artık durmam gerektiğim kanaatine vardım.Bu sebepten ötürü nişanına gitmedim.Ailesi ve ortak arkadaşlarımızdan çok sitem işittim.Küsenler bile oldu.Neymiş efendim ‘’Kardeş ablasının nişanına nasıl gelmezmiş?’’Gerçekleri ikimizden başkası bilmiyordu ki…içimdeki yangını da bir ben…
Elim mahkum gittim düğününe…Onu gelinliğin içinde bembeyaz teniyle,melek gibi yüzüyle prensesler gibi görünce neyi kaybettiğimi daha iyi anladım!Dilim lal olmuş gözlerim mühürlüydü.Yüreğim dayanılmaz acılara müebbetti artık. Nimet bildiğim seni düşürmüştüm yere.Önüm arkam sağım solum tövbeydi!Bakışınla başlayan bir aşk sana son bakışımla ebediyete intikal ediyordu…
Sanki benim düğünümmüş benim gelinmiş gibi tüm gün sırf o mutlu olsun diye her işe koşturdum,aksilikleri önlemeye çalıştım.O kadar ileri gittim ki bu konuda,taze gelinimiz regl düzenleyici ilacını unutunca 20 kilometre uzağa gecenin on birinde araba ayarlayıp nöbetçi eczaneye gittim.İlacı yetiştirdim ona,gece kocasıyla sıkıntı yaşamasın diye!
Düğün bitti,evimize geri döndük.onun odasında yatağında yattım.Kokusu hala kaybolmamıştı.Ağlaya ağlaya uyuyamadım!Kalkıp balkona oturup misafirlere aldırmadan on sekiz biranın dibine vurdum,öncesinden sek içilen 35 cclik votka vardı hücrelerimde oysa.İçim kor gibiydi,yangın yeriydi.Hıçkıra hıçkıra çocuk gibi ağladım saatlerce.Ellerimi sıkmaktan masaya vurmaktan morartmıştım artık.’’Kadınım’’ başka bir adamın yatağında,koynundaydı!Dayan yüreğim dedim,tuz buz oldu çöktü.Bir şehir yandı gözlerimin önünde.
Fazla söze lüzum yok,giden gitti acısı tortu misali içime çöktü.Her temas iz bırakır ve iz bırakanlar asla unutulmaz.Şimdi anlatsam derdimi kalem kağıt susar aşk içinde kendi kuyusunu kazar,yüreğim acısını kusar,dayanamazsın!Kaldıramazsın!
Çok saygıdeğer heteroseksüel bayanlar(!)merakınıza yenik düşüp heyacanınızı durduramayıp bizim gibi hissedenlerin hayatıyla oynamayın lütfen.Bu bir şaka değil,oyun değil,hayatta bir kere denenen heyecan hiç değil!Biz size bağlanıyoruz,seviyoruz,aşık oluyoruz.Sonra siz arkanıza bile bakmadan çekip gidiyorsunuz.Sevdiğimizi haykıramıyoruz bile,içimize attıkça büyütüyoruz.Türkiye gibi bir ülkede çok acı gerçeklerin ve mecburiyetlerin ortasında boğuluyoruz sonra...
Peki ya şimdi,sevdiğim kadın!Söylenecek ne kaldı ki geriye.Dünya ahiret b``acımsın`` artık!



Tarih: 30.06.2012

Okunma: 10408
Paylaş Face
Paylaş facebook
Blog
Paylaş Blogger
Frien
Paylaş Friendfeed
Mysp
Paylaş Myspace
Twit
Paylaş twitter


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısının tüm hakları lezce.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, alıntılanan sayfaya aktif link verilerek kullanılabilir.



Not: Bu sayfalarda yer alan Köşe yazıları ve okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan lezce.com sorumlu tutulamaz.

  Bu yazıya ait yorumlar

  Yorumlayan: Akropolice
Anlatıma göre o dönemlerde henüz 20 yaş civarındasınız. Gündüz abla-kardeş, gece sevgili olmak, bunu oyunmuş gibi kabul etmek, ilköğretim çağında oynadığımız oyunları getiriyor akla. Yaşda yirmiyken oyundu falan demek, öyle görüldüğünü düşünmek çokda gerçekçi değil. Hatta karşınızdakinin sizden yaşça büyük olduğunuda düşünürsek, sizi kullanmış, geçici hevesine heba etmiş abla-kardeş numarasıyla demeden edemiyor insan. Üstelik ortada olan sadece cinsellik. Aşk bu kadar ucuz olmamalı. Cinsel çekimin adına aşk diyemezsiniz. Acısını önce 35 lik votka ardından 18 birayla çıkarmak ise hem vah vah hemde nasıl yani dedirtiyor bana. Nasıl başarabildiniz o kadar içmeyi, hayır alkolikleri hesaba katmazsak normal bir bünyedeki benim diyen insanın bile içemeyeceği bir miktarda o bakımdan :)

  Yorumlayan: persona_35
Yazınızı okurken anlattıklarınızdan şunu hissettim bence yanlış düşünüyorsunuz o da size aşıktı ve hetero olduğunu da düşünmüyorum muhtemelen bisexualdı. O sadece toplumda onaylanan kolayı seçip bir erkekle evlendi sizin kadar cesaretli ya da aşkta sizin kadar gözü kara değildi.

  Yorumlayan: zennan34
kadın her zaman acımasız..

  Yorumlayan: zuhal
yazinin basligini okudum sadece... ``acilin ben kusacam...!`` bence iyi bir yorum oldu ... toparladi konuyu

  Yorumlayan: TiJeN
okuduğum yazıların en duygu yüklü yazısıydı...kesinlikle katılıyorum heteroların bizim hayatımızı nasıl acımasızca etkilediklerine teğet geçip giderlerken neler götürdüklerinin farkında olurlarsa iyi olur..

  Yorumlayan: Pessimist
herkes bu kadar güçlü olamaz sanırım, doğru kelime güç mü bilmiyorum; ``acı çektiğinizi görüyorken ve bu yönde davmasına rağmen halaa yanında durmanız..`` ben bunu yapamazdım, yapmazdım belki de.. çevredeki bir şey bilmeden konuşan insanlar da umrumda olmazdı, bu derece acı çekiyorken.. hetero olduğunu ben de düşünmüyorum, hiç bir şey hissetmeden bir oyun bu kadar uzatılmaz..!

  Yorumlayan: Chikane
Sevgili Devran_Devran, söylediklerin hakkında yorum yapmayacağım, sadece ``Birine abla yada kardeş diyorsak onunla cinsellik değil yaşamak,düşüncesi bile çok çirkindir.`` demişsin; bence bu yargılama çifte standartlı. Çünkü toplumdakilerin de `değerlerimiz` deyip eşcinselliğe karşı durdukları var. Benim fikrimi sorarsan, iki taraf da razıysa/onaylıyorsa ilişki yaşanabilmeli çünkü kimseye zararı yok iki kişinin kendi rızalarıyla ilişki yaşamalarının. Özgürlük kavramıyla uyumlu. Bunları söylememin nedeni, aklıma bir Japon yönetmenin sözlerinin gelmesi. Aile içinde olan romantik ilişkilerin kan bağıyla olan ilişkiyi bozmayacağına, her iki ilişkinin de bulunabileceğine dair sözlerdi. Bu yazıdaki kişiler kan bağıyla bağlı olmasalar da her iki ilişkiyi de beraber yaşayabilmeleri mümkün. İnsan ilişkileri basit olmayabiliyor her zaman, onları adlandırmak da. Kimseye zararı olmayan birşeye `BENİM değerlerime/BİZİM değerlerimize uymalısın` diyerek yargılanmamalı diye düşünüyorum.

  Yorumlayan: mavisuu
aynı duuyguları birkez daha sizinle yaşadım ağladım.tüylerim ürperdi öyle bi gece de bende biraları votkaların dibine vurdum ama ne oldu sonuuç o gittti evlendi,o şehirde zindan oldu bana yeter artık bizlere yaptınız başkalarına acı çektirmeyin...5 yılım ziyan oldu.yapmasınlar heterosan hetero kal bulaşmayın lezbiyenlere nedir çektiğimiz yaa..ellerine yüreğine sağlık eskileri hatırlattınız bana ,iyi kötü yaşanmışlıklar işte hepsinden tecrube çıkartıyoruz hayatta değil mi?tebrikler,,,sevgiler...

  Yorumlayan: amazon
okurken hissetmek böyle olsa gerek benim bile gözümden yaş geldi allahım kimseye vermesin bu acıyı

  Yorumlayan: EfSaNe_
Her eşcinsel kadının yaşamış oldugu anılar birtanesi olacak kadar basit konu..E hadi anlattın bize bu hayatından bir kesintini bunun ana düşüncesi nerde..Bize ne anlatmak istedin özelinimi yoksa bundan ne çıkardığınımı bence bizi alakadar edecek bölümü sonu olmalıydı..Bizlerde yaşadık böyle ilişkiler herkesin başına gelebilir..Bundan çıkarılıcak en güzel düşünce karşındakide seni sevmeden onu sevme olur..Acı çekmeye nekadarda meraklıyız..Biri bizi sevmese onun için ölsek peşinden koşsak dimi..İnsan yaşadıkca ögrenir koşun tabi kadınınızın peşinden sevin çok sevin köpek olun gerekirse ama bunu yaptınızda onu kaybedeceğinizide bilin.. Bidaki yazında biz okuyucularına ders çıkaracağımız yazılar yazman ümidiyle ;) Eline saĞLıK..

  Yorumlayan: mavisuu
ne zaman yeni yazınız merakla sabırsızlıkla bekliyorum sevgiler....

  Yorumlayan: cleen
Ne desem boooosssss

  Yorumlayan: lez_berfin00
O bayanın yerinde olmak öylesine sevilmek isterdim..

  Yorumlayan: sevgim
gerçek yaşanmış bir aşk ise film gibi bende bazı yorum sahiplerinin düşündüğü gibi karşı tarafında birşeyler hissttiğini düşünüyorum ama işin kolayına kaçmış basitce kendini belkide duygularını dinlemeye sorgulamaya gücü yoktur...hala yüreğinde sakladığın kadın olmaksadece karşılıksız aşklarda değil gideni silmeyi beceremiyoruz belkide ...bende şu an senin hissettiklerini yaşıyorum bir farkla o karşı cinse değil ama başkasına aşık cinsiyetin ne önemi varki karşılıksız aşk her zaman acıtır çaresizliktir yaşadığın mantığınla hareket edememektir gelmeyeceğini bile bile beklemektir sevmek sevdiysen en başta kaybrtmişsin zaten

  Yorumlayan: forever
biseks insanlar gerçekten hayatımızı mahvediyor ama nedense bizler hep onlara tutuluyoruz ve sonuçta çok üzülüyoruz:((

  Yorumlayan: Devran_Devran
İki taraf razıysa diye başlayan cümlenin sonucu nereye varır hesaplamadan kuru sıkı atmışsın Chikane.Sanki toplumda değilde bireysel bir yaşam alanında yaşanıyormuş gibi. Ahlak kurallarımızı bu kadar basite alamazsınız,alırsanız dışlandığınız hissi sizi yer bitirir.Sonra kalkıp,toplum bizi dışlıyor,hayatımızı rahat yaşıyamıyoruz dersiniz.Yalanla dolanla biyerlere varılamayacağını,hatta yatsıya kadar bile yanamayan mumların ışığından bi haber yaşamak ne kadar da vahim. Japon yönetmenin sözünden ziyade, daha ilkokuldayken öğretilen ahlak kurallarımızı hatırlarsak, orada derki `` Pijamayla sokakta dolaşırsak garip karşılanır, oysa yatarken pijama giyeriz``
İyi uykular diyebilmeninde bir adabı uslu vardır.
Amaç birilerini uyutmaksa...
Dürüstlük herzaman iyidir.Her ne kadar eşcinsel olsakta...:)Eşcinsellerin geneli yalancı,düzenbaz,kutsal saydığı değeri bile çıkarı için satar diye bir önyargı varya TOPLUMDA,külliyen yalan...:)))

  Yorumlayan: agcaa
bısekseller ve rolleri.. kacınılmz son

  Yorumlayan: mavisuu
yaz artık lütfen:(sen bakma o kişlere lütfen sus pus olma....

  Yorumlayan: Devran_Devran
Sabahları ABLA-KARDEŞ, gece sevgili modunda anlatılan bir konuya neresinden nasıl bakacağımı bilemedim doğrusu.35lik sek votkanın ardından 18 biranın dibine vurmak ayrı bir muamma.Bu yazıda ne verilmek istendi onu da anlamış değilim doğrusu.Biz eşcinseller,güvenilmez,yalancının önde gideni,en kutsal değerlerimizi bile sex için,cinsellik için kullanırız,ağlar zırlar bunuda çok iyi yaparıza mı getirtilmek istenmiş anlayamadımki.
Birine abla yada kardeş diyorsak onunla cinsellik değil yaşamak,düşüncesi bile çok çirkindir.Anlatılan olayın sevgi,aşk boyutunuda yakalayamadım çünkü,cinsellikten,sexten öteye gitmeyen yaşanmışlık var ortada.
Heteroseksüel kadınlara çağrı yapılmış,yapılmışda adı üstünde heteroseksüel,karşı cinsine ilgi duyan ve onunla cinsellik yaşayan kişi.Bizler nasıl kendi cisimize ilgi duyuyor,istiyorsak onların da karşı cinse ilgi duyması gayet normal.:)
Köşe yazısı yazmak,başımızdan geçen olayları yazmak değil.Öyle olsa herkes yazardı o köşeye.:)Biraz kültür,biraz bilgi,biraz ondan,biraz bundan...:)Donanımlı olmak gerek,haaa birazda gerçekçi olmalı.18 biranın dibine,35 lik sek votkayla vurmak akıllara zarar,hemde 20 yaşında.Yazık ki ne yazık...

  Yorumlayan: Prenses4
sadece gözyaşım yeter sanırsam ne kadar duygulandığımı anlatmaya...


[Yorum eklemek için tıklayın]