Merhaba Onurlu Eşcinseller,

Bir kez daha bu ülkede ne kadar ötekileştirilirsek de “Eşcinsel” olmakla gurur duydum! O yüzdendir merhabam “Onurlu Eşcinseller”e!!

Gezi Parkı Direniş’i başladığında memleketteydim ilk bir hafta… Ama bir an önce İstanbul’a dönmek ve arkadaşlarımla omuz omuza direnmek istiyordum. Beşiktaş olaylarının başladığı gün otobüse bindim ve 8 saat boyunca telefondaydım. Direnişteki arkadaşlara twitter’dan takip edip doktor bilgisi, nereye kaçabileceklerini elimden geldiğince iletmeye çalıştım. Otobüsten inerken kaptana teşekkür ettim, kaptan: “asıl ben size teşekkür ederim, 8 saat boyunca telefondan da olsa yardım ettiniz, istemeden önde oturduğunuzdan konuşmalarınıza misafir oldum” dedi… Taksime çok yakın olan evime gelirken havada sadece biber gazı kokuyordu… Beşiktaş’ta polisin orantısız gücüne maruz kalan bir arkadaşım bize zor da olsa kaçabilmişti.. Onun o halini görünce yaşananların ciddiyetini çok iyi anladım!

Ertesi gün hemen gezi parkına gitmeliydim ama annemin sesi kulaklarımdaydı… Otobüse binmeden önce aramızda geçen aynen şuydu:

-Yavrum ne olur gitme oraya, ben seni bilirim hemen koşarsın oraya arkadaşlarımı yalnız bırakamam diye, ama yapma!

-Anne peki sen 80’ler evde mi oturdun? Nerde kaldı bana anlattığın o direniş anıları?

-Katıldık ama fidan gibi çocukları astılar, ailemizden kaç kişi yok yere hapis yattı!

-Anne o zaman gerekirse hapse gireriz, asılırız! Denizlerin çocuğuyuz biz, ruhumuz meydanlarda! dedim.

Gezi Parkı’na gittik… Öyle duygulandım ki insanların o inanılmaz saf mücadelesini görünce… Birbirine su, yiyecek, hatta sigara dağıtan insanlar… Kimilerinin elinde çöp poşetleri durmadan çöpleri topluyorlar! İnanılmaz bir dayanışmaydı ayakta saatlerce alkışlanası… Lgbt blok’un standı vardı, dayanışma yine aynı ama tahmin edebileceğiniz gibi daha renkliydi… Her saat başı 8-10 kişi “Yasak ne ayol!” pankartını alıp parkın içinde yürüyorlar ve her geçtiği yerden inanılmaz alkış ve destek alıyorlardı. Yine bir gün onlar geçti, alkışladık. Yanımda heteroseksüel olayların ilk gününden beri orda olup, sadece eve banyo yapmak için giden bir arkadaşımla oturuyorduk. Dedi ki:

-Biliyor musun şu koca parkın içinde bayrağı beni tek rahatsız etmeyen LGBT’ler! Öyle ki ilk gün biz burda toplasan 80 kişiydik ve onlar yine vardı, kırık diye laf atılan herifler gaz maskesiz polise, biber gazına bizden daha iyi direndi. Onlarla gurur duyuyorum. Biz birbirimizi Türk, Kürt, Ermeni vs. diyerek ötekileştirdik ama Türk, Kürt, Ermeni olarak birleşip onları hep beraber 2 kere ötekileştirdik ama bak duruşlarına, çok muhteşem insanlar…

Bunları bir heteroseksüel, tipik bir Türk erkeği diyebileceğimiz birinden duymak beni öyle duygulandırdı ki dakikalarca yutkundum, bir kez daha gurur duydum duruşumuza, onurumuza!

Hükümetin sorumsuz davranışlarını, başbakanın saldırgan tutumunu, polisin orantısız şiddetini kim ne derse desin “orantısız zeka”mızla yendik! İtiraf etmeliyim ki günlerce yediğimiz biber gazı

artık etkilemiyor. Şaka gibi ama bağışıklık kazandık. “ibne, kırık, lezboş” gibi tabirlere inat, biber gazının üstüne “ibneler burada tayyip nerede” diye bağırdık!

Gezi Parkı direnişiyle Türkiye’de ve dünyada büyük ses getiren özgürlük ve adalet talepleri Onur Haftası’nda LGBT’ler (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) için dile getirilecek. Hazırlık toplantılarında yaklaşık üç ay önce belirlenen bu yılki direniş temasıyla Gezi Parkı direnişinden hareketler arası ittifaklara, sendikalardan pedagojiye, hayvan özgürlüğünden trans gündemine oldukça geniş bir yelpazede konular ele alınacak. Program aşağıdaki gibi olacak:

Link: http://onurhaftasi.tumblr.com/

24 Haziran Pazartesi:

13.00 - Basın Toplantısı --- 14.30 - Medya Forumu --- 17.00 - Fotoğraf Atölyesi --- 18.00 Direniş Forumu --- 20.30 Tiyatro - Uğrak Yeri

25 Haziran Salı:

14.00 - Atölye - TIR --- 17.00 - Fotoğraf Atölyesi --- 18:00 Performans - TIR --- 19:00 Atölye - BDSM --- 19:00 Film Gösterimi ve Söyleşi - Benim Çocuğum

26 Haziran Çarşamba:

14.00 - Vegan Atölye --- 17.00 - Trans Gündem Oturumu --- 19.00 - Atölye: Rahatsız Erkekler --- 19.30 - Panel: Transfobi ve Çatışan Feminizmler --- 22.30 - Onur Haftası Açılış Partisi

27 Haziran Perşembe:

14.30 - Panel: Bir Direniş Yöntemi-Hukuk , 17.00 - Atölye: Biyolojik Cinsiyete Karşı Manifesto --- 18.30 Panel - Seks İşçiliği --- 21.00 - Tiyatro - Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi

28 Haziran Cuma:

13.00 - Forum - Öğrenci Buluşması --- 16.30 - Fotoğraf Atölyesi --- 16.30 - Panel: Queer Pedagoji --- 19.00 - Panel: LGBT, Çalışma Hayatı ve Sendikal Hareket --- 21.00 - Hormonlu Domates Ödül Töreni ve Parti

29 Haziran Cumartesi:

13.00 - Panel: Savaş ve Göçmen Politikaları Bağlamında LGBT Mülteciler --- 15.30 - Panel: Sessizleştirilen Bedenler --- 16.00 - Atölye: HIV --- 18.00 - Panel: İttifak ve Karşıtlıklar --- 21.00 - Film Gösterimi ve Söyleşi: Act Up 30 Haziran Pazar:

17.00 - LGBT Onur Yürüyüşü --- 21.00 - Onur Haftası Kapanış Partisi

Sevgili arkadaşlar, siz de bilirsiniz ki bizim mücadelemiz Gezi Parkı’yla başlamadı. Biz senelerdir baskıcı sisteme, homofobik topluma zaten direniyorduk! Ama son dönemde yaşanan olaylarla kabul etmeliyiz ki halk bizi daha iyi anladı ve tanıdı. O yüzden hepinizi, tüm etkinliklere katılamasanız bile 30 Haziran’da LGBT Onur Yürüyüşü’ne davet ediyorum. Sesimizi daha gür, daha özgür çıkarabilmek adına, faşizme homofobiye karşı omuz omuza direnmeye çağırıyorum! Unutmayın! “BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAGIZ!!”

#direnlgbt

Ferah ve Direnişte Kalın!!