Derya Gölge
tualizm@hotmail.com
Yazarın diğer köşe yazıları ...

Bütüteç:    

SORAYA’YI TAŞLAMAK


Bugün gidip izlediğim filmden boğazımda birkaç düğüm kan kaldı. Filmin girişinde bir uyarı vardı: “Bu film korku ve şiddet öğeleri içermektedir” devamında “Tıpkı Türkiye’de milyonlarca evde olduğu gibi” yazıyordu. Bu Türkiye’de kadının durumunu açıklayan çok güzel bir ironiydi.

 Konusunu internet kaynaklarında yazdığı şekliyle “Freidoune arabası bozulduğu için durduğu küçük bir köyde Zahra ile tanışır.Daha doğrusu, gazeteci olduğunu anlayan Zahra, onunla konuşabilmek için ısrarla peşine takılır. Yeğeni Soraya bir gün önce aynı köyde yaşadığı insanlar tarafından zina yaptığı gerekçesiyle taşlanarak vahşice katledilmiştir. Ölmeden önce yeğenine söz veren Zahra, bunun köyün sırlarının arasına gömülmemesi için elinden geleni yapmaya kararlıdır.Tek umudu da bu gazetecinin elindedir, dinlemeli ve bu küçücük köyün büyük günahını tüm dünyaya anlatmalıdır.”

 Filmin bitişinde bu film İran’da çekilemez, acaba nerede çekildi diye düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Hangi İslam ülkesinde çekilmişse, o ülkeyi tebrik etme isteği duyuyorsunuz. Çünkü bu kendi cemaatini koruyan ve pisliklerini kapatan zihniyet ile suç ortaklarını yaşatan düşünceler arasında, kendisinden olanın yanlışını anlatma cesaretini gösteren bir başka ülke ki –Ürdün’de çekildiği söyleniyor-  bence tebrik edilmeyi hak ediyor..

Ürdün Kuzeyinde Suriye, kuzey doğusunda Irak, güneyinde ve doğusunda Suudi Arabistan, batısında İsrail ve Batı Şeria ile sınır komşusudur. Başkenti Amman olan Ürdün'ün temel dini İslam ve ana dili Arapçadır. Görüldüğü gibi Ürdün, aslında aynı kültürle kıstırılmışlığa rağmen, dik bir duruş sergilemiştir.

 Soraya’yı Taşlamak adlı film İran Hükümeti’nin taşlama sahnesinin sansürlenerek yayınlanması için Türkiye’ye baskı yaptığı, ancak Türkiye’nin kabul etmediği, kadın haklarını korumak adına çalışan derneklerce de sansürsüz gösterimi desteklenen müthiş bir film.

 Filmi gözyaşları içerisinde izleyen bir tek ben değildim. Bilimden uzaklaşılmış, sorgulayan düşünce biçimlerine kapıların kapatıldığı, ataerkil bir düzenin hükümdarlığını ilan ettiği ve aslında bazı açılardan da Türkiye ile benzerlik gösteren bir dünyaya adım atarken, her bir adımda kadınlara layık görülen yaşam koşullarını izlerken kalbim, ruhum parçalandı. Zina yaptığı gerekçesiyle,-aslında tamamen kurgulanmış ve üzerine atılmış bir iftira ile- kendi çocuklarına taşlatılan bir anne gördüğümde hissettiğim duyguları anlatmam imkansız.

 Çoğunluğun, kendisinden olmayanı ötelediği o dünyayı gördükçe, itmek, kendisinden olmayanı ötelemek ve yok saymak, baskıyla kendisine destek vermeye zorlamak gibi kavramların Türkiye’de ki kadınlara tanıdık olduğu kadar, LGBT bireylerine de tanıdık olduğunu düşündüm.  

 Bu yazıyı da işte tam da bu sebeple yazıyorum. LGBT bireyleri, arkadaş gruplarıyla toplanarak, ya da her bir birey annesinin elinden tutarak; ya da  az uzağınızda oturan türbanlı arkadaşınızı, ya da heteroseksüel bir arkadaşınızı, erkek kardeşinizi yanınıza alarak, ya da babanızı –tıpkı çocukluğunuzda olduğu gibi pantolonuna yapışıp çekerek- alıp gidin; hatta parasını da babanıza ödetin- ya da arkadaşlarınıza siz ısmarlayın bileti ama gidin. Ötekileştirmenin, ezmenin, çoğunluk olmanın getirdiği ezici gücün empatisiz ve hoşgörüsüz beyinlerde nasıl bir vahşete dönüşeceğini gösterin. Bir damla gözyaşı düşerse hiç beklemediğiniz bir gözden, işte o gözyaşı, kalıplaşmış düşüncelerle dolu ve çıkarları için başkalarının hayatlarını harcayabilen, korkusunu vahşete dönüştürebilen insanların yumuşamasına yardımcı olacak yumuşacık ama yıkıcı bir darbe olacaktır.
 
         DERYA GÖLGE



Tarih: 29.05.2010

Okunma: 3837
Paylaş Face
Paylaş facebook
Blog
Paylaş Blogger
Frien
Paylaş Friendfeed
Mysp
Paylaş Myspace
Twit
Paylaş twitter


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısının tüm hakları lezce.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, alıntılanan sayfaya aktif link verilerek kullanılabilir.



Not: Bu sayfalarda yer alan Köşe yazıları ve okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan lezce.com sorumlu tutulamaz.

  Bu yazıya ait yorumlar

  Yorumlayan: TiJeN
şimdiden filmi izleyip aynı duygu ve düşüncelerde olacağım.teşekkürler

  Yorumlayan: Greensleeves
Boğazımda filmi izlerken oluşan düğüm sanırım 2 gün ordan gitmedi.. Hala aklıma geldikçe gözlerimin dolduğuna inanamıyorum..

  Yorumlayan: nilll
oyunculuklar muhteşem denilebilecek türden.. bir filmin konusu ne kadar önemli olursa olsun bunu oyuncuların içinde hissetmeleri gerekir. ya da yüreklerinin içerisinde bir yerlerde o duygunun bulunması gerekir. oyuncular oynuyorlarken aslında oynamıyor gibilerdi. hepsinin gözlerinde filmin gerektirdiği duygu mevcut.. ve işte tam da bu yüzden hem konusu hem de oyunculuklarıyla bu kadar derinden etkileyip, yüzünüzden istemsiz iki damla yaşı akıtıveriyor..

  Yorumlayan: romantikk
bende bu fimi ilk çıktıgında izledim çok etkilendim ve begendim filmin o son taslama sahnesi beni bitirdi aglamktan izleyemedim.türkiyede yasadagıma sükrediyorum.mutlaka herkez izlemli

  Yorumlayan: guguk_kusu
Filimi dehşet içinde izledim bu tip insanların dini nasıl işlerine geldiği gibi kullandıklarının kanıtıdır .Nasıl bir zihniyettirki baba kızını çocuklar annelerini taşlar, vicdanı nasıl işler bu tip insanların merak ediyorum.

  Yorumlayan: UntiLSleeP
Sanırım bir Fİlmi izlerken bu kadar Sinirlendigimi Anımsamıyorum.. Sıktım Kendımı Ruhumu Daraltti.. Hep duyuyoruz Kadın Taşlamayi ama Filmlerde o kadar Gercekci Anlatmiş ki o Yasananlari ilk defa Hayatımda Müslüman Oldugum için Utandım . İzlemedi isenız İzlemeyin gereksiz Kasılırsınız diyecegim ama malesef herkesın de izlemesi gereken filmlerden Bir tanesi.. Filmi güzel Anlatmişsin Ellerine saglik .

  Yorumlayan: Bigfish
filmi izlerken, sen yanımda gözyaşlarını tutmazken ben bir damla gözyaşı dökmedim. çünkü sinir bozukluğundan kaskatı kesilmiş, acımasız sahneleri aynı soğukkanlıkla izliyordum. bana telefonda yazını okuduktan sonra farkında olmadan gözlerimin dolduğunu hissettim. senin kadar duyguları dile getirip, gerçekliğin kekremsi tadıyla açığa vuran ikinci bir dostum olmadı. kalemine sağlık..

  Yorumlayan: summerface
Derya , bakış açın çok güzel.. filmi izlemedim ama dvdsini bulursam alıp izleyeceğim muhakkak

  Yorumlayan: wodkalimon
izledim ve lanet ettim küçük beyinli cahil cühela insanlar hala var günümüzde..aslında üzerinde çok ahkam kesilecek bi durum ama filmde hocanın `bu kadını her taşlamanız tüm haysiyetinizi geri getirecektir` sözü ne kadar gerizekalı bi beyinlerle yaşadıklarını ortaya koyuyor...

  Yorumlayan: summerface
Babamın 2. eşi İran kökenli idi.Kadının kızkardeşi ise İran`da yaşıyordu.Bu yüzden İran`la ilgili konularda biraz bilgim var. Modern bir Şah rejiminden sonra şeriat rejimi ile yönetilen ülkede, kadınlara karşı kibar davranan erkeklerin bir kısmı şeriat rejimine çok çabuk ayak uydurup, karılarını kızlarını ezmekten geri kalmamışlar. Demek ki İnsanın eline fırsat geçmeyegörsün, vicdan ve sağduyularını kaybedebiliyorlar..Şartlara göre davranışlarda olumsuz yönde değişiklikler olabiliyorsa ,kişi kendi kişisel özelliklerinin gelişimini henüz sağlayamamış demektir...Mürekkep yalamak, aydın olmak gerekli belki ama öncelikle insanın kendi özünde bir yerlere gelmesi gerekmektedir..

Kadının özgürlüğünün erkek insafına bağlı olması ne kadar üzücü ve ürkütücü..

  Yorumlayan: kor
bende dvd sını alıp bır arkadasın tavsıyesı uzerıne ızledım...iranla olan bır bagımdan nasıl bır ulke oldugunu sık sık gıttıgımden bılıyorum...evet şeriat kanunları var..ama orda yasayanlar o fılmdekı gıbı deıl..yanı o rejimi ıstemıyorlar bızım ulkemızde nasıl akp karsıtı kısıler cogınluk gıbı gorunsede gende ıktıdar o.ordada öle..şah zamanını özlemle bekleyıyor hepsı ama mollalar kazanıyor..o fılm gerçek! maalesefkii..bır cok tanıdıgım baska ulkelere kacmıs durumda..bızım gelecegımızde öle olmadan ıktıdarın deısmıesı lazım...şahı bırden devırdıler..serıat geldı...adı ıslamıc republıc of ıran...bız olmayalım...özlemle bugunlerımızı onlar gıbı beklemeyelım..ağlamakla sınırı öfkeyı bır anda yasadım bende farklı yerı var ıranın..içim acıdı resmen..o kadar kulturlu zekıler ulke olarak bızden ılerıdeler..hepsı okumus bır tane okumamıs ınsan yok orda..sebep ne sızce?hepsı ordan kurtulmak ıcın okuyor ve o ulkeyı terk edıyorlar..sanslı olabılenler tabı sadece....

  Yorumlayan: elif_evren
kesinlikle mükemmel bi filmdi;öyleki soundtracklerini arattırdı bana..`senin kızın,sizin annenizim`dediği replikte tutamadım kendimi ben de!yaşam kadar gerçek;yaşamak gibi sahte..öyle çok şey varki yaralayan insanı..ve bir çağ gerek bize ve bir çağ bundan özgür!!kaleminize sağlık..

  Yorumlayan: prensip
``Osama`` filmi de benzer özelliklerde. Tavsiye ederim izlemeyenler için. Filmi sosyal hayata uyarlama yorumunuz çok doğru. Teşekkürler, güzel bir yazı.

  Yorumlayan: Devran_Devran
Filmi yeni izleme fırsatım oldu.Erkeklere olan nefretim katlarca ve katlarca arttı bu filmle.Erkeklerin birbirleri arasındaki dayanışma burada da bariz anlatılmış.Muhtar efendinin verdiği karar üzerine bir kadının taşlanarak öldürülmesi,bunu bizzat hoca efendinin verdiği fetva ile gerçekleştirmeleri falan filan.Sinirlerim öylesine gerildiki anlatmam mümkün değil.Zulamdaki küfürlerin hepsi peşisıra dillendirmişti fütursuzca kendilerini.Oysa lügatımda küfür yoktu benim,zulamdakiler hariç.
Din adına söylenen yalanların sahiplerine bakıyorum,hepsi erkek.Nefisleriyle hareket eden bu yaratıklar birde kalkıp Allah adına,din adına iftiralar atıyorlar.Yapılan bu haksızlığı hiçbir din,hiçbir vicdan kabul etmezken,sefil yaratıklar,erkekler bunu hak görüyorlar.Bende son cümlelerim olarak şunları yazıyorum.Allah sizi iftiralarınıza uğratsın sefil yaratıklar,erkekler...


[Yorum eklemek için tıklayın]