NEREDE GEREKSİZ HEPSİ BU SİTEDE!
- Nerde gereksiz varsa hepsini siteye toplamışlar!
- Ne kadar gereksiz mal varsa hepsi burda!
- Ortalık gereksizden geçilmiyor, çıkacam siteden!
- Ben çıktım bile, uğraşamam gereksizlerle!
- Gereklinin bir yüzü kara gerekmeyen zenci!
Geçenlerde sitenin sahibi sevgili UntiLSleeP`le (Ege Kırkaç) sohbet ederken, konu bu gereksizlerden açıldı. Dedi ki ``Ülkenin kendisinde böyle bir gerçek varken, olmasınlar efendim demek biraz sürrealist bir yaklaşım olmuyor mu?`` Olmaz mı, hem de nasıl oluyor...
Bu söylemler yeni değil aslında. Ara ara çalınıyor kulağımıza.
Düşünüyorum da, haklı olabilirler mi acaba? Zira ülkemiz; son derece gelişmiş, çağdaş ve medeni bir ülke. Her türlü haklar ve edinimler sağlanmış durumda. Cezaevlerinin bile % 80 i boş, hatta bu yüzden kapatılıyorlar bir bir. Mahkumlar sıkılmış yalnızlıktan, biri içeri düşse de iki laf etsek diye bekliyorlar.
Kahvehaneler bomboş, tek tük dedeler var, onlarda okeye dördüncü bulamıyorlar. Herkes işinde gücünde çünkü. Herkesin bir mevkisi, kariyeri var. Emeklilerde ya kültürel gezilerde ya da açılışlarda falan.
Köyler de bile bir refah Allahım bir refah, insanın o köye gidip bütün gün tavuklara yem atası geliyor.
Kadını pırasa gibi doğramak yok, töre cinayetleri yok. Aile içi şiddet yok. Cahil insan yok. Doğu batı kavramı kalmamış. Anadolu`da, doğuda, batıda herkes okumuş, kendini yetiştirmiş, insan-ı kamil boyutuna ermiş. Anne babalar muhteşem, okullar on numara, eğitim sistemi yolunda.
Sokaklara tüküren, kedileri köpekleri tekmeleyen, trafik canavarı olan bizler değiliz. Damacanayı seksi bulup eşeklerle sevişen hiç değiliz, tarzımız değil bi kere. Biz olsa olsa cansız mankeni mağazadan kaçırıp memesini kemiririz. Onu da bulamazsak e yapacak bir şey yok deyip mecburen kadınlara tecavüz ederiz.
Üstüne de madalya ister, bu ruh haline sahip ailelerde yetişen çocuklarımızdan, kızlarımızdan büyüdüklerinde güzel şeyler bekleriz. Olası travmalarının sebebi de biz değiliz, Mars`lılar!
Kadın kadının düşmanıdır cümlesi ise dış mihrakların uydurukçuluğudur, o yüzden örnek veremiycem ayıp olur. Zaten şeytana pabucunu ters giydiren de kadın değil, erkektir.
Kadın programlarında yapılan kültürel yayınlarla kadınlarımız bilgilendirilir. Hem ülkemizin kadınları öyle dizi falan hiç sevmez. Evlilik programları da reyting düşüklüğünden yasaklandı, seviye ve ahlaki değerler yerlerde süründüğünden değil.
Altın günü diye bir şey kalmadı çünkü kadınların büyük kısmı çalışıyor. Emekli teyzelerde ya yürüyüşte, sinemada yada tiyatroda. Zaten hepsi okumuş okutulmuş kadınlar, aileler zengin, geçim derdi yok. Hepsi kitap kurdu, yazarlar kitap yetiştiremiyor okurlarına.
Kısacası ülkemiz cennet-i ala...
mı acaba? Hı?
Madem her şey bu kadar muhteşem; bu gereksizler, bu mal! dediğiniz arkadaşlar nerden türediler de bizi buldular? Halbuki dünyanın, en insan haklarına saygılı, en eğitim seviyesi yüksek, en çağdaş ülkelerinden biriyiz biz, dimi?
Arkadaş, nerde yaşıyorsun? Burası Türkiye farkında mısın? Site gereksizi dediğin o insanlar, zaten yukarıda anlattığım ülkemin gerçeği durumundalar. Marstan gelip bizi bulmadılar. Onlar bu ülkenin gerçekleri. Aynaya dön bir bak, belki sen de onlardan birisin de farkında değilsin.
Bu ülkede herkes üniversite okuyup sırça köşklerde yaşamıyor. Herkes kendini yetiştirmiş, en iyi mevkide, en sosyetik şehrin en sosyetik semtinde, entel dantel bir hayat sürmüyor.
Bu ülkenin öyle çukur sokakları var ki, girmeye korkarsın. O sokaklarda nice kadınlar, adamlar yaşıyor, çocuklar yetişiyor. Bu ülkenin Anadolu`su var, taşrası var, doğusu var, mezrası var. Bu ülke de yokluk yoksulluk içinde, Allahın bile unuttuğu yerlerde yaşayanlar var.
Koşulları izin verdiği ölçüde eğitimli ya da eğitimsiz, gerekli yada gereksiz, iyi yada kötü, onlar bizim insanımız. Onlar bu ülkenin gerçeğiyken, bu sitenin üyelerinin kimlerden oluşacağını sanıyoruz ki?
Onlar sensin, onlar benim, onlar biziz. Onlar senin arkadaşın, komşun, akraban. Üniversite mezunu da bu sitede, köşedeki butik de çalışan kız da. Amerika`da yaşayan kuzen de burada, hala kızının bilmem hangi şehirdeki dolandırıcı arkadaşı da. Akademisyeni de burada, kaldırım mühendisi de.
Tamam eleştirelim eleştirmesine de, biraz makul olalım değil mi? İğneyi önce kendimize batıralım, aynaya önce kendimiz bakalım. Gereksiz dediğiniz insanlarda duruşunuzla ve tavrınızla farkındalık yaratmak yerine gitmeyi tercih etmenizi anlarım, uğraşmak istemiyor olabilirsiniz. Onlardan maddi veya manevi zarar görmüş olup canınızın yanmasıyla hareket etmenizi de anlarım.
AMA SANKİ BUNUN SORUMLUSU SİTE YÖNETİMİYMİŞ GİBİ, SİTEYE TÜ KAKA DEMEK ASLA KABUL EDİLİR BİR SÖYLEM DEĞİLDİR ARKADAŞLAR.
Tam tersi; olabildiğince dikkatli bir şekilde ve itinalı çalışmalarla üye alıyor sitemiz, buna bizzat ben şahidim. Hatırlarsanız bu anlamda ``EDİTÖRLER CANDIR`` diye bir yazı yazıp size işleyişi ve neyin nasıl yapıldığını anlatmıştım.
Bugün hangi siteye, nereye giderseniz gidin, gereksiz dediğiniz o insanlar her yerdeler ve her yerden karşınıza çıkacaklar. Onlar bu ülkenin insanları ve sosyalleşecekler bir şekilde. Bu anlamda yapmanız gereken şey; kendi duruşunuz, tavrınız, donanımınız ve bakış açınızla onları eğitmek, onlara ışık olmak. Hiç bir şey yapmak istemiyorsanız, ki bazılarının algıları gerçekten kapalı boşuna uğraşmayın, ``Yanlış yoldasın, kendini eğit, öyle gel`` demeniz bile onların kendini sorgulamalarına vesile olacaktır.
Şikayet etmek en kolayı. Hem şikayet et, hem de hiç bir şey yapma. O zaman nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa? Nasıl kendini yenileyecek bu camia? Nasıl düzelecek, nasıl yetişecek bu insanlar? Kimler örnek olacak onlara?
Yargısal düşüncelerle geri çekilmek yerine yaşadıklarınızı paylaşın bizimle ya da benimle. İnsanları aydınlatalım, yanlışları uyaralım, gerekirse defalarca tekrarlayalım söylemlerimizi. Ama terketmeyelim birbirimizi...
Gelecek güzel günlere birlikte yürüyelim...
HAMİŞ : Cem Adrian`dan gelsin ``İnsan insan derler idi, insan nedir şimdi bildim.``
Işık ve Sevgiyle
Bilge ADAM
|