Kendimden kaçarken, kendimi bulmak nasıl bir duygudur, bilemezdim. Bunca zaman oldu ve hala yazıyorum. Ama ben kimdim, hiç soran olmadı. Hoş bende çok yazmak istemedim ya...

İnsan, kendinden kaçırdığı duygularını kaleme alınca mutlu oluyormuş. Bir cümleyi kullanmak yerine, koskoca bir hikayeyi kendisine iliştirenlere inat, kendi hikayelerimi yazan biriyim ben. Bir başkasının duygularını kaleme almak yerine kendi varlığımı, kendi çığlıklarımı sunmaya çalıştım huzurlarınıza bugüne kadar.

Özgürlük ruhuna işlenmiş ama ömrü bir günden ibaret olan küçük bir kelebek misaliyim. İnsanın kendisinin ‘nick’ ine benzemesi ne tuhaf değil mi? Hani bir isim bir hayatı kapsar deriz ya bazen, işte tam olarak bu.

Kimi zaman yazmak; şarkı söylemek veya resim yapmak gibi değildir. Bazen bir cümleyi yazmam aylarımı alır. Bazen de koskoca bir şiiri bir saate sığdırırım. Zaten şiiri şiir yapan budur.

Şiir demişken… Ne demiş şair:

Bir düş ki korkmamış zamanın karşısında.

Sonra kuşlar gitti, anladık.

Ben yorgun, ordusu kalmış eski bir korkunun ilelebet elçisi ufkundayım.

Kader denilen bu terimde, bazen yazılanı çok da sorgulamamak gerekir. Her inanış, bir aldanış yaratır kendi içinde. Nefes alamaz insan, konuşamaz. Sadece bir bakıştır artık hayat.

Bugün burada sadece kendimi özlüyorum. Aynalardan kaçarken özlenmeyi beklemek ne kadar komik?

İçimdeki çocuğun göz yaşlarını silmek, bazen de silememek… Bazı değerleri göz önünde tutmak benim için hiç kolay olmadı. Ama biliyordum ki bunların zor olması bana her daim emek katacak.

Yazılarımda nereden bilinecek okunurken içimizden kopan ağır cesaret? Bazen gitmenin zayıf bahaneleri, kalmanın güçlü gerçeklerini yenermiş. Ben içimdeki kaçmaları yazarken burada bahanesi güçlü gerçeklerimi de yendim kimsenin haberi olmadan. O yüzden yazmak; sizlere bir şeyi ifade ederken, benim için de bazı değişimleri sağlıyor. Kimi zaman ışık tutmanın o parıltısı eşliğinde, yazıyı yazanın da hayatı değişebiliyormuş, bunu sizlerle paylaşırken anlamak ne büyük mutluluk.

O ışığın izinde yazılarımızı hazırlarken, başta bizlere yardımcı olan kaptanımız Bilge Adam, çiçeği burnunda yazarımız Ayrık Otu ve editör yazarımız Odun Kadın olmak üzere emek harcayan yazar arkadaşlarıma bu yeni dönemde başarılar diliyor ve sizlere de yarınların bahaneler değil, güçlü kalma sebepleri getirmesini umut ediyorum.
Dip Not: Ya tüm çırpınmalarını aşan daha yüksek bir anlamı vardır bu dünyanın, ya da bu çırpınmalardan başka hiçbir şey gerçek değildir.

Albert Camus

Sevgilerimle

Özgür KELEBEK