Derya Gölge
tualizm@hotmail.com
Yazarın diğer köşe yazıları ...

Bütüteç:    

GÖRÜNÜRLÜK ÜZERİNE


 Aşkın cinsiyeti yoktur! Peki ya toplumun?


 Kendimizi, rahat hissetmek için gittiğimiz “bize özel” barlar vasıtasıyla toplumdan yalıttığımız gibi, “eşcinsel aşk” kavramını öne sürerek de gerçek aşktan ayrıştırıyoruz duygularımızı. Biz, hiçbir yere ve hiçbir bilindik duyguya ait görmüyoruz kendimizi.


 Böyle bakmaya başladığımızda, toplumun bizi değil de bizim toplumu sindiremediğimize –yazı boyunca sindirme kavramını kendisiyle bütünleştirme ve kabullenme anlamında kullanacağım---kadar da ulaşabiliriz. Bu bir hazımsızlık meselesiyse, toplum bizi hazmedemedikçe biz köşelere, bucaklara saklanıp, oralarda nefes almaya çalışıyoruz. Oysa çok da başka bir şey var ortada, oradan çıktığımız için toplumun midesi rahatlıyor ve hazmetmek için çaba sarf etmeye de gerek görmüyor. Aynı olay bir daha yaşandığında toplum, “birazdan çekip gidecekler, sindirmeye çalışmanın anlamı yok” diyor.


 Oruç Aruoba’nın da dediği gibi: “Bütün dert, ötekilerle bir arada yaşamak zorunda olup, bir arada yaşamaya dayanamamızdır”


 Hal böyleyken, biz birbirimize karşı bile toplum içinde inanılmaz kapalı olabiliyoruz..Yaklaşık 2 ay önce tanıştığım Çukurova Eşcinsel İnisiyatifi oluşumunun düzenlediği toplantının sonrasında, bir lezbiyen ve bir de gay arkadaşım yanımda olduğu halde, yolda yürürken feminen bir gay gördük. Bu gayin cinsel/duygusal yönelimi o kadar belliydi ki yanından geçerken gay arkadaşım bize gayet feminen bir tonlamayla “haydi kızlar elleri göreyim” dedi. Bunu gören diğer gay, bize baktı ve güldü. Birkaç adım attıktan sonra, ben olduğum yerde durarak arkadaşlarıma “Geri dönelim ve ona onunla dalga geçmediğimizi onunla aynı yönelime sahip olduğumu söyleyelim” dedim. Lezbiyen olan arkadaşım, bunu o kişiye söylemeye cesaret edemeyeceğini söyledi, bu arada ben yanından geçip gittiğimiz o kişiye doğru yürümeye başlamıştım bile ve yanımdaki diğer gay arkadaşımda peşimden geldi. Yanına vardığımızda ben yüzüne bakarak: “Kusura bakma, bizim amacımız seninle dalga geçmek değildi, biz de seninle aynı cinsel yönelimi paylaşıyoruz” dedim. Bunun üzerine karşımdaki kişi, gözlerini dikerek, yüzünde biraz önceki gülümsemesinden eser olmadığı halde ve kesinlikle ses çıkarmadan –ahrazlar gibi- dudaklarını tam bir kadınsı edayla açarak yok dedi ve başını hayır anlamında salladı. Ben yok dediğini sadece dudak şeklinden anladım. Bunun üzerine “Biz Çukurova Eşcinsel İnisiyatifindeniz, biraz önceki davranış için sorun yok mu” dedim. Karşımdaki kişi hala ses çıkarmadan, dudaklarıyla “yok, yok, yok” demek ve başını sallamak suretiyle beni savuşturuyordu..


 Siz olsaydınız ne yapardınız? Kendinizden birisi size el uzatma cesaretini bu kadar zor toplamışken ve yanınıza kadar gelmişken? İnkar içimize mi işlemiş? Ya ben, benim yerimde olsaydınız bir daha bu kadar heyecanla, sizden olan ama sizden olduğunu saklayan insanlara el uzatabilir miydiniz? Bütün bunların ardından en önemli sorar mıydınız: O toplumun içine bizi sindirmesi için gereken cesaretimiz mi yok?


 Kendi içimizde bile, birbirimize yalanlar söylerken, birbirimizi ötelerken…..


 Oruç Aruoba’nın dediği gibi “Yalnızlık en içimizdedir” oraya ulaşmamız için, bize bir nebze olsun gülümsemeniz, dudaklarınızın ya da beyninizin arasından bir yol aralamanız gerekir. Bu toplumun bizi kabulü için ve toplumda ne olduğumuzu rahatça söyleyebilmemiz için toplumdan kaçmamamız,  var olduğumuzu haykırmamız, bize uzatılan elleri tutmamız gerekir.



       DERYA GÖLGE



Tarih: 20.07.2010

Okunma: 3554
Paylaş Face
Paylaş facebook
Blog
Paylaş Blogger
Frien
Paylaş Friendfeed
Mysp
Paylaş Myspace
Twit
Paylaş twitter


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısının tüm hakları lezce.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, alıntılanan sayfaya aktif link verilerek kullanılabilir.



Not: Bu sayfalarda yer alan Köşe yazıları ve okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan lezce.com sorumlu tutulamaz.

  Bu yazıya ait yorumlar

  Yorumlayan: TiJeN
yoldaki davraşınız hoş olmamış bence emin olmadan nasıl böyle davranırsınız şaşırdım..sizin adınıza adamı pardon gay i bulup özürmü dilesem.

  Yorumlayan: jeneyri
feminen bir davranış sergileyen hangi erkeğin gay olduğuna kanaat getirebiliriz ki.sonra o nasıl bi soruş şeklidir ki..önyargılı bir biçimde bizlerde senin gibi aynı cinsel yönelimi paylaşılıyoruz denebilmiş enteresan...Yanımda taşıdığım bir gayin yapmış oldugu femininen bir espiriye tebbessum ederek geçen herkesi nasıl ortak eğilimli görebilirim..o kişiden bir özür de ben dileyebilirim...

  Yorumlayan: ivles
`..toplumun midesi rahatlıyor ve hazmetmek için çaba sarf etmeye de gerek görmüyor..` kısmına kesinlikle katılıyorum. Toplum benimle ilgili bir şeylerden rahatsız oluyorsa rahatsız oluyor olmak kendi hatası olduğundan kenara köşeye sıkışan ben olmamalıyım, toplum öğrenmeli rahatsız olmamayı. Mümkün olduğunca açık olunmalı bu nedenle. Ama `mümkün olduğunca` kısmı önemli. Toplum içinde bir çok duygusal ve fiziksel şiddet yaşama riski var.. Toplumun yarattığı risk bir yana eşcinsel bireyin henüz kendini yeterince kabullenmemiş olması ihtimali de var.. Şu anda ailesi dahil hayatındaki pek çok insan tarafından lezbiyen olduğu bilinen biri olmakla birlikte ilk kendimi farkettiğimde de sinir krizi geçirip ben hasta mıyım neyim ben kurtulmam lazım diye internete sarılan ve bana benim gibi olduğunu söyleyip aslında olmayan bir çok kişiyle de karşılaşan biriyim. Bu nedenle görünürlükten kaçınma, kendi gibi kişileri gördüğünde yaklaşamama, açıkça benim yönelimim seninle aynı aslında diyen birine dahi açılamama halleri çok garip karşılanmamalı. onca açık olmama rağmen şu an yolda durdursalar yine söylemem.

  Yorumlayan: meldaa
Oruç Aruoba cok şey demiş ama ınsanlarla dalga gecılmemesını söglememış sıze galıba sorun onun da sızın gıbı cınsel tercıhının aynı aolamsı degıl. sızın bunu munecıpmş gıbı buda bızden hadı bır bakış atalım söz laf atalım dıye davranış şeklınızde.daha kendı ıcımızde nasıl davranacagımızı bılmezken toplumun bızı kabullenmesını beklıyoruz kendı ıcınızde kendınızı cekemıyorsunuz bır toplantıda bırbırınızı bozmaya calışıyorsunz önce dayanışmayı fedekarlıgı paylaşmayı hazmedmeyı kendı ıc dunyanızda halledeın

  Yorumlayan: Bigfish
O sırada oradaydım. Arkadaşın gay olduğuna dair hiçbir soru işareti yoktu kafamızda.. Kaldı ki gay değilse bile bu şekilde bir yaklaşımdan dolayı özür dilememiz için, sizce eşcinselliğin bir hastalık olduğunu düşünmemiz gerekmez mi? Hakaret etmediğimiz için özür dileyecek bir şey yoktu bence.


[Yorum eklemek için tıklayın]