Ankara’ya bir mekan açılmış... Bize ait bir mekanmış... Fakat bu işletim daha önce de bir kaç kez aynı elden açılış ve akabinde saçılmış.
Şunu söylemeliyim ki eski iki mekanına ben daha önce ayak bastım. Biri kızılayın göbeğinde iç tasarımı çok lüks olmayan fakat gayet samimi bir ev ortamını size sunabilecek bir yerdi. Etrafta salınan bir kaç evcil irili ufaklı köpek, sevimli koltuklar, kendi mutfağınızı aratmayan masumlukta bir mutfak... Kısacası kızların takıldığı iki artı bir daire...
Bu mekan bu kadar samimi bir yer olmasına rağmen neden demir başları hariç tenha da bir ziyaret ediliyor, ayak basılmıyor veya tanınmıyordu.
Varsayılan Neden: Yeni açılan ve tek ortaklı maddi açıdan zorluklarla kurulmuş ve size ait olması istenmiş bir mekan olduğundan ötürü zamanla kendini toparlayak ve tasarım bakımından (görsel) gelişmesi gereken bir yapıya sahipken...gelişiyorken... Kapandı. Çünkü size sahip çıkana sahip çıkılmadı. Düşünün yeni açılan bir mekana bir kez gidiyorsunuz ,‘Az kişi varmış.’ diyorsunuz. Aslında bir çok insan kafası aynı mekanizma ile basıyor. Yani onlarda bir gidiş ardından , ‘Aaa kimse yokmuş.’ moduna giriyorlar. Ve haliyle mekan dolma umudunu yitirirken mekan sahibi umudunu yitirmiyor ve şikayetlere binayen taşınıyor...
Bahsi geçen tavsiyelerden bir kaçı : -Mekan çok basık, keşke bahçesi vs. Olsaymış. -Ses sistemi ve iç tasarımı yetersiz. -Mutfak ve alkol seçenekleri tatmin edici değil. -Barı mevcut değil. -Parti olması çok güzel olurdu sık sık fakat yer hiç musait değil ve iç mekan genişliği de musait değil.
(Bu son tavsiye beni çok güldürmüştü çünkü parti yapıldığında o minik sıfatını kondurduğu mekan dolmamıştı. Yüksek sesten karşı apartmandan şikayet gelmesi olabilir partinin takvimlerde nadir görülmesi.)
Tüm bunları tartan mekan sahibi yeri değiştiriyor. Eşcinseller için ayak alışkanlığı olan bir mekanın alt katını seçiyor kendine de destek amaçlı elbette. (Kolay değildir değişim ve kazançsız gelişim süreci.)
Büyük bir bahçeye sahip, tasarımı gayet şık bir mekan. Bir bayrak asmışlar ki rengarenk bahçesinin kenarına ‘Gel karşımda ki masaya otur, iç bir bira, hayatına renk katayım’ edasında adeta... Üst kat müşterileri olan gayler haftanın çoğunlukta olarak bazı günleri boy gösteriyor.Üst kat bayanlar için parti maksatlı kapanabiliyor. Ve mekan gaylerin desteğiyle kazanmaya başlıyor. Fakat hiç beklenmeyen bir durum gelişiyor. Kadınlar ısrarla gelmemeye ve mekanı gaylere emanet etmeye yönelik girişimler başlatıyor. Lezbiyenlerin aksine gay potansiyelinin aşırı ilgisi ve mekanın kızılaya mesafesi yüzünden amacına ulaşamamış bir mekan kabul ediliyor. Kazanca rağmen değişim süreci mekan sahibinin ‘Kadınlara ait bir mekan’ psikolojisi esşliğinde yeniden gündeme taşınıyor.
Ve yeni taşınan mekanın son durumu....
Mekanın açılış partisi haftaiçi bir Perşembe günüydü.
Açılış bayanlara özeldi haliyle.
Bu kadarını biliyorduk. Peki neden açılışa katılım eksikliği söz konusuydu?
Mazeretler : - ``Hafta içi parti mi olur?``
- ``Daha önce ki yerlerine de gitmiştim azınlık vardı. Bu sefer gitmek gelmedi içimden.``
(Keşke her insan bir diğeri gibi düşünmek yerine, kaldırabilse o hassas yuvarlak tarafını. O zaman belki kendi duvarlarından geçmiş olurlardı.)
- ``Açılış fiyatı pahalı geldi, fiyatlar vs.``
(Pahalı değildi. Ve ayrıca yeni açılmış bir mekanın açılışının biraz tuzlu olması gelen sayısının tam olarak kestirilememesinden kaynaklıdır. Daha önce ki yerlerinde yapılan partilerde ki hüsranın ufak sitemi de diyebiliriz ki; ‘10 TL ver bir bira bizden.’ mantığı bir çok heteroseksüel veya gayfriend mekanda bedava sayılır.)
- ``Oraya birlikte gidebileceğim hiç arkadaşım yok ki.``
(Eğer yalnızca ekmek çıkartma derdiyle gitmezseniz emin olun ki sizin hislerinize denk hisler içerisinde bulunan insanlarla tanışıp arkadaş olabileceğiniz nadir bir ortamla tanışacaksınız. Ve zaten ilk geliminizden sonra gerek çalışanlarının gerekse demirbaşlarının arkadaşlığı sizi oraya herdaim çekecektir.)
- ``Orada kadın yokmuş ki hepsi penisi törpülenmiş erkekmiş.``
(Feminen, butch veya androjen diye ayrılmıyor burada lezbiyenler. Şayet eksiklik varsa çevrenizde ki feminen kadınları da yanınıza katıp gelebilirsiniz. Ben şahit olmadım gayet nezih bir ortamdı gördüğüm kadarıyla, kadınların kadınlığıyla bakıştığı zevkli bir yer. Sır olarak kalsın ama sanki hepsi benden daha kadındı J )
- ``Daha önce ki mekan seçimleri çok hoş değildi. Bunun da başarısız olduğunu düşündüm.``
(Daha önce ki değişim furyalarının sebebi de zaten bu kaynaklıydı. Müşteriyi memnun etmek yani sizin tatmin etmek amaçlıydı. Değişen mekanın hakkını vermek adına davete icabet edilmeliydi, öyle değil mi?)
Aslını söylemek gerekirse şuan geldim partiden. Gecenin 05:00’ından geliyor bu cümleler. Ve gergin bir haldeyim. Benim de o parti de hiç tanımadığım birçok güzel kadınla dansetmeye hakkım vardı diye düşünüyorum.Veya birilerine ‘Merhaba.’ deyip bir kaç farklı beyin sohbeti tatmaya... Tanımadığım insanların benden gelip ateş istemesini istiyorum. Evet evet bunu istiyorum!
Size sizden başkası sahip çıkmaz arkadaşlar. Ve sizden başkası size ait olana da destek olmaz. Sanalda ulaşabileceğiniz kitlelere Lezce.com başlığı altında seri bir şekilde ulaşabilirsiniz fakat ‘Merhaba.’ Kelimesini mimiksiz, bakışsız okumaktan ziyade duymayı da özler insan. Ve bu gibi mekanlar bunun tam isabet noktasıdır. Sözüm şudur ki sadece kendi bencilliğimle gecenin bir vakti hatta sabaha ramak kala bu yazıyı yazmıyorum. Bu yazıyı en basit en sade dilimle bir çağrı olarak yazıyorum. Lütfen size ait mekanları koruyun.
Parmaklarla değil de dilimizle, dudağımızla seslenmek isteriz bazen, dansederken tanışmak isteriz belki de kim bilir ? Herkezin bakışmaya veya tebessümlü bir ‘Merhaba’ ya ihtiyacı vardır.
(Ben bu mekanın sahibi veya sahibinin ahpabı değilim. Kaba bir tabirle ona yazılmıyorm da Veresiye sorunum veyahut ona bir minnet borcum kesinlikle yok.(Okuyorsa bir kadeh beyaz şarabını içerim. Mekan beyanı veya alternatif bir durum söz konusu dahi değil. İçimi döktüm artık rahat uyuyabilirim.)
(Lütfen bildiğiniz mekanları sizler de ekleyip birbirinize ulaşımınızı kolaylaştırınız.)
Ogan İnsan
Tarih: 21.10.2010
Okunma: 3227
Paylaş
Face
Blog
Frien
Mysp
Twit
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısının tüm hakları lezce.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, alıntılanan sayfaya aktif link verilerek kullanılabilir.
Not: Bu sayfalarda yer alan Köşe yazıları ve okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan lezce.com sorumlu tutulamaz.
Bu yazıya ait yorumlar
Yorumlayan:snoopy
çok güzel ..elinize sağlık...
Yorumlayan:TiJeN
neden bu kadar deştin ki bunu anlamadım.insanlar nerelerde yaşıyor yada oturuyor haberinin olduğunu düşünüyorum olgun insan.:)
Yorumlayan:TUBAM
çeşitli bahanelerle gidilmeyen bu mekana gidip senin gibi kişiliklere merhaba demek isterim ogan.insan yakın zamanda...
Yorumlayan:Deniz_66
her yil türkiyeme mutlaka izin amacli giderim..lakin,hangi sehirde kime sorduysam,yok efendim bu sehirde öyle bir mekan diyip salliyorlardi..bu yorumumu okuyan arkadaslarin dikkatine..ankarada olacam nasipse birdaki sene.bildiginiz mekan,yada mekanlar var ise,bana bildirirmisiniz?simdiden tskler..