Nehir Eroğlu
sinirotesi2011@hotmail.com
Yazarın diğer köşe yazıları ...

Bütüteç:    

BEN KÜÇÜK BİR EŞCİNSELKEN;

Ben bir küçük eşcinselken, hımmm…sanırım beş yaşında, Mersin’in bir köyünde(babamın köyü) büyücek bir avluya bakan beş altı evden birinde yaşıyorduk. En sevdiğim şey; Saliha Abla avluda çamaşır yıkarken(elde)  babamın aldığı küçük, çocuk sandalyeme tüneyip onu seyretmekti.


Ona bakmanın beni neden bu kadar mutlu ettiğini o dönemde bilmiyordum belki de bildiğimi bilmiyordum.  Sabahtan akşama kadar o sandalyede oturup onu izleyebilirdim. Sıkılmadan,  oturduğum yerden kalkmadan,  yemek yemeden,  su içmeden.
Ben bir küçük eşcinselken, beş yaşındayken, sanırım Saliha Abla benim ilk aşkımdı.


Altı yaşımı bitirmiştim. Babam Mersin merkeze taşınmamızın eğitimim için daha iyi olacağını düşünmüş ve taşınmıştık. Okulda ilk günümdü, herkes nasıl ağlıyor anlatamam. Boğazları patlarcasına, benim hiçççççç sesim çıkmıyor, keyifliyim. Bunun nedeni sıra arkadaşım Aliye; şuan sadece kıvırcık saçlarını ve hanımefendiliğini hatırladığım.

Üniversiteye kadar hiç sevemediğim okul hayatım Aliye sayesinde çok keyifliydi o dönemde. Birine duyduğumuz sevgi,  beğeni nasıl da hiç sevmediğimiz şeyleri sevdiriyor bize. Daha önce hiç tanımadığımız, bilmediğimiz “bir başkası”  nasıl da etkili olabiliyor beynimizde vücudumuzda ve ruhumuzda. Tüm benliğimizde anlam kazanabiliyor.

Ortaokula başka bir mahallede başlıyorum, babamın vefatından sonra annem benim o çok sevdiğim evimizde yaşamak istememiş taşınmıştık. İlk defa apartman dairesinde oturuyorduk. Hayatım, okulum, evimiz değişmişti. Mutlu olmam için;  bulunduğum ruh halini düzeltmem ve çevremle uyumu yakalamam gerekiyordu. Acaba aşık mı olmam gerekiyordu ?

Mavi montuyla okul sırasında adeta parlıyordu.  Mavi mavi gülümsüyordu. Birden  “Türküm doğruyum çalışkanım.yasam küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak….diye gürleyen bin beş yüz kişinin sesiyle kendime geldim.
Çoktan aşık olmuştum.
Eve geldim, hava sıcaktı balkonda oturmuş etrafa bakınıyordum, gözlerime inanamadım tam karşı apartmanın ikinci katında bana merhaba diye el sallayan biri vardı, bu oydu.(çok normal bir şey yapıp, “merhaba” demek istemişti okul arkadaşına, yani bana) ben ise daha sonraları da aşık olduğumda hep yaptığım gibi aptalca bir hareket sergileyip, hızla aşağı eğildim, balkon brandasının beni gizleyebileceği şekilde aşağı eğildim,  itiraf ediyorum; saklandım
Neden bilmiyorum saklandım işte, daha sonra bunu yüzüme vurduğunda “yooo kağıdımı düşürmüştüm” gibi bir şey saçmalamıştım. Ama aşk böyle bir şey işte anlamsız, istemsiz hareketlerde bulunmamıza neden olabiliyor. Bunu yapan başka kişileri de biliyorum. Saçmaladığımız konu, her yaşta değişim gösterse de saçmalıyor olmamız sabit.
Gerçek  sebep ne acaba?  Gözden düşme tehlikesi, sevildiğimize ilgilenildiğimize bir türlü inanamamak, fazla heyecandan kendimizi kontrol edememek vs.. vs..sanırım.
Adı Simten’di öyle  yakın arkadaş olmuştuk ki kalbim duracak sanıyordum, sanki sevgiliyiz(tabi ki cinsellikten uzak, tamamlanmamış ve o nedenle de saf aşk) ben şubat tatilinde köye  gidip te geri döndüğümde bana küsmüştü. Neden konuşmuyorsun dediğimde bilmiyorum dedi. Belki de o da saçmalamaya başlamıştı. Beni göremediği için kızdığını hissetmek müthiş zevkliydi.
Yazın ise yaylaya gittiklerinde onu göremediğim üç ay bir ölümdü. Her gün odamda ışığı söndürüp perdenin arkasında onların evini gözetledim, evlerinin ışığının tekrar yanması üç ay aldı.
Cep telefonu, internet yok tabi o zaman.
Onu yeniden görebilmek için beklediğim bu üç ayda hissettiklerim öyle yoğundu ki “sırrımı” paylaşmasam, bölmesem, azaltıp küçültmesem beni boğabilirdi.
Büyük ablamı seçtim bunun için. Bir gün evde ikimizken, abla dedim sana bir şey diyeceğim, ben Simten’i çok seviyorum. Ee dedi. Yani öyle böyle değil baya çok. Ve sonra anlattım onu göremediğimdeki hislerimi, yanımda olduğunda ne hissettiğimi vs..
Ablam bana12-14 yaşlarında çocukların kendi cinsleriyle biraz fazla vakit geçirmelerinin normal olabileceğini eğer 16-18 yaş arasında da bu devam ederse ona söylememi söyledi.
Ve yıllar sonra ben lise sona giderken ve Simten’e olan aşkım hala devam ederken ve biz hala “en samimi” iki arkadaşken, ablam bana nasıl gidiyor her şey dedi. Kastettiği ona anlattıklarımdı.
Ama ben, geçen zaman içinde ve bunları yaşadığım tarih dilimini de gözönüne aldığımda, aşkımı bir sır gibi senelerce saklamam gerektiğini, malesef çoktan anlamıştım.
Bir sonraki yazıda; o şimdi üniversiteli.


Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.



Tarih: 15.02.2011

Okunma: 4735
Paylaş Face
Paylaş facebook
Blog
Paylaş Blogger
Frien
Paylaş Friendfeed
Mysp
Paylaş Myspace
Twit
Paylaş twitter


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısının tüm hakları lezce.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, alıntılanan sayfaya aktif link verilerek kullanılabilir.



Not: Bu sayfalarda yer alan Köşe yazıları ve okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan lezce.com sorumlu tutulamaz.

  Bu yazıya ait yorumlar

  Yorumlayan: bordo
eline, yüreğine sağlık:)

  Yorumlayan: anlamliinsanlar
birçoklarının yaşadıklarını dile getirmişsiniz, bu samimi yazı için teşekkürler :)

  Yorumlayan: cholito
çok sıcak, sürükleyici ve güzeldi. devamı niteliğindeki bir diğerini bekliyorum :)

  Yorumlayan: black_plume
merhaba sayın eroğlu,
öncelikle yazılarınızı severek okuduğumu belirtmek isterim. aklıma küçükken komşunun kızının eteğinin altına bakıp kaçtığım gün geldi. bana bu güzel anımı hatırlamam da yardımcı olduğunuz için minnetlerimi sunarım. yazı dizinizin devamını büyük bir heyecan ile bekliyorum. saygılar...

  Yorumlayan: MorKedi
teşekkür ederim.

  Yorumlayan: Devran_Devran
ÇOK GÜZEL,TEŞEKKÜRLER.OKURKEN SATIRLARDA KENDİME DAİR,NE ÇOK ANI CANLANDI GÖZÜMDE.4 YADA 5 YAŞLARIMDAYDIM İÇİMDEKİ İLK KIPIRTILARI HİSSETTİĞİMDE.KARŞI KOMŞUMUZUN DÜNYALAR GÜZELİ GELİNİ,HER ZAMANKİ GİBİ BALKONA ÇIKMIŞ BENİ İZLİYORDU.ÇOCUĞU OLMUYORDU VE BU ONU ÜZÜYORDU.ÖYLE MAHSUN BAKIŞLARI VARDI Kİ.BAKTIĞINDA,GÖZLERİ GÖZLERİME DEĞDİĞİNDE YÜREĞİMDEN ALEVLER ÇIKARDI.İÇİM CIS EDERDİ...OYUN OYNARKEN DÜŞERDİM VE HEMEN KOŞAR YANIMA GELİR KUCAĞINA ALIRDI BENİ.ÖPERDİ,KOKLARDI VE ACIYORMU DERDİ ACIYAN YERİMİ TAHMİN BİLE EDEMEZKEN.GECELERİ ONU DÜŞÜNEREK DALARDIM UYKUYA.GÖZLERİMİ AÇTIĞIMDA ONUN YÜZÜYDÜ BANA İLK GÜNAYDIN DİYEN.ANLAM VEREMEDİĞİM BU SEVGİ ACITMAYA BAŞLAMIŞTI BENİ.KOCASINI GÖRDÜĞÜMDE CİN ÇARPMIŞA DÖNERDİM.BEN DAHA ÇOK SEVİYORUM SENİ KOCAN GELMESİN YANINA DEMİŞTİM BİRGÜN.GÜLMÜŞTÜ UZUN UZUN.SONRA YİNE ÖPMÜŞTÜ BENİ...ÇOK KISA BİR SÜRE SONRADA TAŞINMIŞLARDI MAHALLEMİZDEN.O GİTMİŞTİ VE BEN,GÜNLERCE AĞLAMIŞTIM SEBEPSİZ SANDIKLARI SANCILARIMLA...

  Yorumlayan: asena
aynı benim hayatım çok küçükken başlayan erkeksi duygularım ve düşüncelerim aşık oldum sıra arkadaşlarım öğretmenlerim yaşadığım büyük üzüntüler ve hep içimdi saklama çabam ne kadar derimdir o acılar açılan yaralar ama küçücük bir coçuk halimde iken bile hep gizli ağladım gizli sevindim hep yalnızdım aynı şimdi olduğum gibi keşke bazılarımızın ailelri gibi söylediğimd normal karşılıcanı düşündüğm bir ailem olsaydı ama hala söyleyemiyorum açıkca onlar biliyor ama benim söylemem asla kabulenilmez onuda biliyorum ve hala rol yapmaya devam ediyorum..ÇOK GÜZEL BİR YAZI ESKİ GÜNLERİM AKLIMA GELDİ ÇOCUKLUĞUM KALEMİNİZE SAĞLIK...

  Yorumlayan: exit
Bu Nehir farkı ne güzel anlatmışsın we ne kadar etkilendim..Yüreğine sağlık.Bütün yazıların fewkaladenin fewkinde olmuş.Yazılarının dewamını beklemekteyim heyacan we sabırsızlık içinde..


[Yorum eklemek için tıklayın]