Hatırlayabildiğim en eski anılarımda bile, beş yaş civarında yani, eşcinseldim. Tabi o zamanlar yaşım itibariyle eşcinselliğimle ilgili yaşadıklarım, beğendiğim kişiye ağzım açık aval aval bakmakla sınırlıydı.
Ortaokul sıralarında eşcinselliğim, nedenini bilmediğim bir sorun, lisede bir sorun, ama, heyecanlı bir gizem, üniversiteyi bitirip çalışma hayatına başladığımda ise büyük güç(Yaradan, Akıllı Parçacık) tarafından bana bahşedilmiş bir hediye idi.
Kariyerimdeki başarılarımı hep eşcinselliğime bağladım, hem kadın hem erkek gibi düşünebildiğimi ve sıradan bir insan olmadığımı düşünürdüm.
Bu düşüncelerim İstanbul’a taşınıp, kafeyi açtığımda bitti.
Yine de sıradan insanlar olmadığımızı düşünüyorum. Kim, bir biriyle alakası olmayan iki ayrı yaşam sürdürebilir ki. Kim doğduğu andan itibaren hayatı boyunca sürecek bir rolü oynayabilir ki. Kimin bu kadar çok sahte isimleri veya nickleri, telefon numaraları, sevgilileri, seks partnerleri, kolileri, olabilir ki. Şahsen her babayiğidin harcı değil.
Ve biz de sıradan insanlar değiliz (tabi bunun farkında olup, olmamamız önemli)
İş böyle iken, insan merak ediyor; Ben neden eşcinselim. Cümlemi bitirdiğim anda fark ettim ki; acaba bir heteroseksüel de ben neden heteroseksüelim diye düşünmüş müdür? Nedir benim heteroseksüel olmamın nedeni demiş midir? Bir heteroseksüel, heteroseksüel olduğunu düşündüğü (anladığı)bir başkasına “merhaba ben de heteroseksüelim” demiş midir?
Bu iş hayvanlar aleminde nasıl oluyor diye de merak ettim. Uzayda yalnız mıyız acaba diye sorarız ya.
Gördüm ki; Hayvanların da homosekseksüeli varmış. Küçükken ki köpeğimiz Duman da gay miydi acaba. Kimseye havlamazdı “pasifmiydi”ne. Tam 1500 hayvan türünde eşcinsellik tespit edilmiş. Sadece 1500 tür incelenebilmiş şuana kadar, o yüzden 1500. Diğerlerine bakılacak daha uuuuuu.
Bu araştırmalar sırasında biyologlar, içinde yaşadıkları heteroseksüel dünyanın doğal yapısı gereğince beyinleri yıkanmış birer biyolog oldukları için hayvanlar aleminde gördükleri eşcinselliği (erkekler arasındaki anal seksi bile) “üstünlük sağlamak” “rekabet ve selamlaşma” şeklinde yorumlamışlar. Kendimi bildim bileli görmedim ben böyle bir selamlama şekli. Hımmm, enteresan denebilir.
Siyah kuğular, martılar, penguenler, yaban ördekleri, koçlar bu selamlaşma işinde baya bir öne çıkmış türler.
Peki tarihte nasıldı acaba;
İ.Ö. 2000-3000 arasındaki döneme ait eşcinsellikle ilgili en eski yazılı belgeler Eski Mısır, Sümer ve Hitit uygarlıklarından kalma olup, İ.Ö. 1400’lerden kalma bir Hitit yasa derlemesinde erkekler arasında evliliğe izin veren bir madde belirlenmiş.
Umarım tarih tekerrürden ibarettir sahiden.
Kaynaklar: 1. Bruce Bagemihl’in ‘Biyolojik Coşku: Hayvanlarda Homoseksüellik ve Doğal Çeşitlilik’ 2. Aycan Bolazar ‘ın eşcinselliğin tarihi adlı makalesi.
Not : Meraklıları için yazıyorum Murat Bardakçı’nın Osmanlı’da Seks adlı kitabının 3.Bölümünde Osmanlı döneminde eşcinsellikte anlatılıyor.
|