Aslan burcuyum, söylenilenlere göre biraz zor bir yapım var. Liderim, yönetirim ama asla ezmem. Ağzımda sigara, elimde tespihle gezmem, gezeni de sevmem. Saçlarımın kısalığı rahatlığından, pantolonlarımın tarzı sporculuğumdan.. Feminen değilim ama butch da değilim. Nüfus kağıdı pembe, ruhu tam bir maviyim. Özenti değil, gerçeğin ta kendisiyim. Alkolü kendimle yada dost meclislerinde adabına göre, sağlamından. Çapkınım hovardayım toyluğundan çıktığımdan beri, yüreğimi konuşturmasını da öğrendim. Tüm bunların üstüne, şeytan da tüyünü bende unutunca, kadınlar beni ben kadınları hep çoook büyük bir aşkla sevdik :) Hala kızı Zehra “Biyolojik olarak gerçek bir erkek çapkınlık turuna çıksa senin kadar hayranı olmaz herhalde!” derdi, “Senin sırrın ne, ne buluyor kadınlar sende?” Çok basit, ben gerçeğim, olması gerektiği kadar olması gerektiği şekilde yaşarım ruhumdakini. Sonuçta cinsiyetim gereği kadınları iyi tanıyorum. Eh onun getirdiği avantajı ruhumdakiyle birleştirince ortaya dünyanın 8. harikasının çıkması kaçınılmaz oluyor :) (Şu mütevaziliğime de hayranım!)

Siz 25 yaşın üzerinde kaç tane adam tanıyorsunuz gece gündüz apaçi saçlarla dolaşan? Yada sürekli yırtık pırtık pantolonlarla gezen? Ağzında küfür, tikican tavırlarıyla Clark Gable bakışları fırlatan? 18-22 yaş grubu kimi delikanlıların kendilerini bulma çabasındayken sergiledikleri imajlarını (ki o yaş grubuna yakışıyor da), butch ‘lara mal edip, tüm yaş grubu aktiflerinde öyle olmaları gerekiyormuş gibi algılamaktan vaz geçersek butch ‘lar yazmasın tribini de ortadan kaldırmış oluruz! Kaç tane kadın tanıyorsunuz ağzı bozuk, içki şişesine düşmüş 24 ayar modunda gezen bir adamın peşinden koşsun? Kaç kadın, bebeğim tatlım cıvıklığında askıntı, ısrarcı tiplere yüz veriyor? Dünya ve hayat görüşü olmayan, sosyal ve genel kültürden bihaber, tek derdi bacak arası semptomuna saplanmış, aklı uçkuruna zehir hayata sıfır bir adama kim ne kadar tahammül edebilir? Elbette bu ağır ve amacını aşmış tarzlardan hoşlanan istisnalar da vardır ama adı üstünde istisnadırlar, kemikleşmiş kaideleri bozamazlar. Tıpkı aktifliğin ne olduğunu bilen gerçek ve düzgün aktifler olduğu gibi. Madem ruhumuzdakini ortaya koyacağız, o zaman biraz daha rahat olalım. Kasmayalım birşeyleri, bazı travesti yada transeksüel arkadaşların kadına benzemeye çalışırken boya küpüne düşmüş suratları, nerdeyse yok denecek kıyafetleri ve ben buradayım diyen göğüsleriyle abazalara davetiye çıkaran abartı tavırları gibi, abartmayalım kendimizi.

Aynalara küsmekten vazgeçelim, barışalım onlarla. Hiç baktınız mı aynada ne görünüyor diye? Görünen ama kabullenilmeyene? Aktifliğin özünü saptırıyoruz. Hakimiyet kuralım derken nerdeyse dövüyoruz, kıskanalım derken hayatı zindan ediyoruz. Sevişmelerimiz bile güç gösterisi havasında kıran kırana! Kısacası, dar alanda kısa paslaşmaları filmlerden hayata geçirelim derken, kendimizden geçiyoruz! Boğuyoruz, sıkıştırıyoruz, zorluyoruz! Tüm bunlar yetmezmiş gibi üstüne birde kendimizle çatışıyoruz. Belli olmasın diye göğüsleri bastıracak şekilde bez bağlayıp, pantolonun içine çoraplar sıkıştırmak, bedenini inkar etmek, kendinle kavga etmekten öteye gitmediği gibi, gerçeklikten çok ama çok uzakta olmak demek. Mademki var bu beden, onunla dövüşmek yerine olduğu gibi kabul edersek hem kendimizi hem yanımızdakileri huzursuz etmeyiz hemde daha rahat bir psikolojiyle göğüsleriz olası yaşayacaklarımızı. Makyaj yapın, etek giyin demiyorum elbette ama olmayan sakalları traş etmeye kalkmanın da kendimizi güldürmekten öteye gitmeyeceğini unutmayalım. Bu anlamda hormonal ve psikolojik destek alarak bir dizi ameliyatlar neticesinde kendimizi yeniden yaratmanın imkanı varsa ne ala ama yok diye de yaptıklarımız, kötü taklitten öteye gitmiyor ne yazık ki. Hal böyle olunca da “Aslı varken suretiyle niye birlikte olayım?” cümlelerini duymak kaçınılmaz oluyor. Cinsel kimlik tanımını bir tarafa bırakırsak, aktif olmak bir yerde ağırlığını ortaya koymaksa, yolu bu değil. Bu olsaydı her taraftan bu kadar yüksek sesler duyulmaz, aktif deyince kimsenin aklına abuk subuk terimler gelmez, butch ‘lara laf söylemek kimsenin haddine düşmez, kimse aktifliği belli başlı kalıplara sığdırmaya çalışmazdı. Bize kendimizi ne iyi hissettirecekse elbette istediğimiz şekilde yaşayalım ama özenti ve taklit tavırlara girmeden, olması gerektiği ölçüde..

Bedeni kadın ama beyni ve hormonları erkek nöronunda çalışan bir aktif olarak söylüyorum ve iddia ediyorum ki; hiçbir kadın, küfürbaz, alkol kokan ve vıcık vıcık salya sümük aşık modunda gezen bir aktiften hoşlanmaz! Her kadın başını yaslayacağı güvenilir bir omuz, kendine güvenen sıcak bir yürek, hakimiyeti ezmeden kurabilen güçlü bir karakter ve yıldızlar yağdırabilen muzip bir romantik ister. Her kadın, sadık ve sevgi dolu, şovalye ruhlu bir aşık ister. Dileğim, bu anlamda tüm kadınların aradığı mutluluğu bulması…

Işık ve sevgiyle…
Bilge ADAM